04 Eylül 2013

Sevme Sanatı - Erich Fromm

Her sanat dalı disiplin, odaklanma ve sabır gerektirir. Sanatta ustalaşma, bir çocuğun yeni yürümeye başladığı evredeki gibi düşe kalka ama denemekten vazgeçmemekle elde edilir. Sevmek de içinde sevme ve sevilme eylemini birlikte muhafaza eden bir sanattır. Hatta diğer sanat dallarından daha fazla içgörüye ve anlayışa sahip olmaya ihtiyaç duyar. Bir ustası, bir kılavuzu yoktur; kişinin salt kendisi için ve tek başına edinebileceği bireysel bir deneyimdir.

Sevme Sanatı, bu sanatın nasıl ve hangi araçlarla icra edileceğinin anlatıldığı bir reçete ya da sevginin ne olduğu konusunda binlercesi bulunan bir kişisel gelişim kitabı değildir. Bunun çok ötesinde, artık bir klasik sayılan, hemen hemen tüm dünya dillerine çevrilen, yayımlandığı ülkelerde milyonlarca satan bu kitap, insanlığın geleceği için hümanist bir yaklaşım, sevme hakkında kusursuz bir felsefi manifestodur.

Sevme Sanatı, “sevmek” eyleminin ana hatlarını belirleyen ve bunu felsefe ve psikoloji temelinde ele alan, incitmeyen, eleştirmeyen, dili ve içeriği asla eskimeyen bir kitap.

“Psikoloji alanındaki en önemli çalışmalardan biri.” —The New York Times

Bu kitap, sevme sanatı konusunda hazır bilgi isyetenleri umut kırıklığına uğratacaktır. Tersine, burada gösterilmek istenen şey sevginin, belli bir olgunluğa erişmeden, rastgele herkesin tadabileceği bir duygu olmadığıdır. Kitabın amacı okuyucuya, bütün kişiliğini yaratıcı yönde geliştirmedikçe sevme çabalarının boşa çıkacağını, komşusunu sevme yetisi, gerçek alçakgönüllülük, gözüpeklik, inanç ve disiplin olmadan sevgide doygunluğa eremeyeceğini göstermektedir.
 
 “Sevgi, kişiyi diğer insanlardan ayıran duvarları yıkan, onu diğerleriyle birleştiren, insanın içindeki etkin güçtür.”
 
 
      Önsöz     Bu kitap, sevme sanatı konusunda hazır bilgi isteyenleri umut kırıklığına uğratacaktır. Tersine, burada gösterilmek istenen şey sevginin, belli bir olgunluğa erişmeden, rastgele herkesin tadabileceği bir du ygu olmadığıdır. Kitabın amacı okuyucuya, bütün kişiliğini yaratıcı yönde geliştirmedikçe sevme çabalarının boşa çıkacağını, komşusunu sevme yetisi, gerçek alçakgönüllülük, gözüpeklik, inanç ve disiplin olmadan sevgide doygunluğa eremeyeceğini göstermektir . Bu özelliklerin az bulunduğu bir ekinde sevme yetisi, ele geçirilmesi zor bir başarı olarak kalır. Ya da herkes kendi kendine gerçekten sevmeyi bilen kaç kişi tanıdığını sorar durur. 
 
Gene de işin güçlüğü kişiyi, sevgi için gerekenleri, sevgi konusundaki güçlükleri alıkoymamalıdır. Gereksiz bir karışıklık yaratmamak için bu konuyu elimden geldiğince teknik olmayan bir dille işlemeye, gene aynı düşünceyle sevgi üzerine daha önce yazılanlara çok az değinmeye çalıştım. 
 
Uygun bir çözüm yolu bulamadığım bir baş ka sorun da şu oldu: Daha önce yazdığım kitaplarda açıkladığım düşünceleri burada yinelemekten kaçınamadım. Özellikle Özgürlükten Kaçış, Kendini Savunan İnsan ve Sağlıklı Toplum’u okuyanlar bu kitapta, daha öncekilerde rastladıkları birçok düşünceyi bulaca klardır. Bununla birlikte Sevme Sanatı hiç de baştan sona bir yineleme değildir. Daha önce anlatılanların ötesinde pekçok yeni düşünce vardır burada; sonra, eski düşünceler de bir tek konuda, sevme sanatı çevresinde toplandıklarından yeni boyutlar kazanmıştır. Erich Fromm
 
  Arka Kapak
Hiçbir şey bilmeyen, hiçbir şeyi sevemez. 
Hiçbir şey yapamayan, hiçbir şeyden anlamaz. 
Hiçbir şeyden anlamayan insan değersizdir. 
Oysa anlayan biri, hem sever hem fark eder hem de görür... 
Bir şeyde ne kadar çok bilgi varsa, 
O kadar büyük sevgi vardır... 
Bütün meyvelerin çileklerle aynı zamanda olgunlaştığını zanneden biri, 
üzümleri hiç tanımıyor demektir. Paracelsus