22 Temmuz 2024

Yeni Duyarlılık

 

Biz, hayat hakkında bilgimizi genişletmek için de yazarız. Başkalarını çekmek, büyülemek ve avutmak için yazarız. Sevdiğimize bir serenat sunmak için yazarız. Yaşamdan çifte tat almak için yazarız: İlki yaşadığımız anda, ikincisi geriye dönüp bakarken. Biz, Proust’un deyimiyle, önce şeyleri ebedileştirip sonra onların ebedi olduğuna inanmak için yazarız. Yaşantımızın sınırlarını aşıp onun da ötesine geçebilmek için yazarız. Kendimize, başkalarıyla konuşmasını, labirentler içindeki gezilerimizi anlatmasını öğretmek için yazarız. Kendimizi boğuluyor, daralıyor ya da yapayalnız hissettiğimizde dünyamızı genişletebilmek için yazarız. Biz, kuşların ötmesi gibi, ilkel kavimlerin dans etmesi gibi yazarız. Sizin için yazmak nefes almak, bir haykırış veya şarkı değilse -o zaman yazmayın, çünkü bizim kültürümüz onu değerlendiremeyecektir! Yazmadığım zamanlar dünyamın daraldığını hissederim. Kendimi hapishanede gibi hissederim. Ateşimi ve rengimi kaybettiğimi hissederim. Yaratmak bir gereksinim olmalı, hani deniz nasıl yükselip alçalır, öyle. Buna benim verdiğim ad: Nefes almak
 
"Yeni Duyarlılık ” Anaïs Nin 

 “Hayat bir olma sürecidir, içinden geçmemiz gereken süreçlerin bir kombinasyonudur. İnsanların burada başarısız oldukları nokta; bir durum, kendilerine bir hal seçip orada kalmak istemeleridir. bu bir nevi ölümdür.”