Bugün 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü. Akıllara gelen soru ise neden "gazeteciler" değil de "çalışan gazeteciler" günü? İşte yanıtı...
10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü basın meslek örgütleri tarafından çeşitli etkinliklerle kutlanırken akıllara gelen bir soru sosyal medyada geniş yer buldu. Neden "gazeteciler" değil de "çalışan gazeteciler" günü?
NEDEN "ÇALIŞAN GAZETECİLER" GÜNÜ?
Çalışan Gazeteciler Günü ilginç bir öyküye dayanıyor. 1961 yılınında 10 Ocak günü resmi gazetede yayınlanan bir kanun ile basın çalışanlarının bazı hakları yasal güvenceye kavuştu. Şimdi ''212 sayılı yasa'' olarak bilinen düzenleme, iş sözleşmelerinin yazılı olarak yapılması, sözleşmelere işin türü ve ücret miktarının yazılması gibi gazetecilerin sosyal ve yasal haklarını belirleyen hükümleri içeriyor.
PATRONLAR KAZAN KALDIRDI!
Ancak 212 sayılı yasanın çıktığı süreç başta ''babıali'de dokuz patron olayı'' olmak
üzere türk basın tarihinin en çalkantılı dönemlerinden birini
tetikledi. İlgili yasanın gazetecilere getirdiği haklar patronlara da
bazı sorumluluklar yüklüyordu. Bunun üzerine adeta kazan kaldıran
patronları 10 Ocak günü gazetelerinde okuyucularını şaşkına çeviren bir
ortak bildiri yayınladılar ve ''gazetemizi üç gün kapatıyoruz''
duyurusunu yaptılar. Bildirinin altında, 9 gazete patronunun imzası
vardı. Yayınlanan bildiride ise 212 sayılı yasa ile Basın İlan Kurumu'nun
oluşturulmasıyla ilgili 195 sayılı yasaya yönelik tepkilerin dile
getirilirken yasaların mesleki sakıncalar doğuracağı iddia edilmişti.
Bidiriye imza atan 9 patronun sahibi oldukları gazeteler ise Akşam,
Cumhuriyet, Dünya, Hürriyet, Milliyet, Tercüman, Vatan, Yeni İstanbul ve
Yeni Sabah'tı.
GAZETECİLER DE PATRONLARA KAZAN KALDIRDI!
Gazete
sahiplerinin bu ortak tepkisi karşısında, çalışanlar da bir araya
geldiler. İstanbul İazeteciler Sendikası, çalışanlara ait bir ortak
bildiri yayınlayarak, kapanma kararının gazete sahipleri tarafından
verildiğini, diğer çalışanların ise bu durumu tasvip etmediklerini
açıkladılar. Gazeteciler aynı gün, sendika önünden başlayan sessiz bir
yürüyüş gerçekleştirdiler. ayrıca, sendikada gerçekleştirilen olağanüstü
toplantıda, patronların üç günlük boykotu sırasında ''basın'' adlı bir gazete yayınlanmasına karar verildi.
"ÇALIŞAN GAZETECİLER" BASIN GAZETESİ'Nİ ÇIKARDILAR
Gerekli
girişimlerin ardından çalışanların ortak ürünü olan ''basın gazetesi'',
11 ocak günü yayınlandı. basın gazetesi, gazete patronlarının üç günlük
boykotu sırasında düzenli olarak yayın hayatını sürdürdü. Patronların
boykotuna karşılık, ankara ve izmir'de de çalışanlar,
gerçekleştirdikleri yürüyüşler ve yayınladıkları bildirilerle tepki
gösterdiler.
Basın Gazetesi'nin son sayısında yer alan başyazıda, basın emekçilerinin
elde edilen hakların korunması amacıyla elbirliğiyle mücadele
edecekleri kaydediliyordu. 14 ocak 1961'de boykot sona ererek, gazeteler
yeniden yayına başladı ancak üç günde yaşanan olaylar, Türk basın
tarihinde yerini aldı. Patronların boykotuna karşın 11 Ocak'tan itibaren
üç gün boyunca çok zor şartlarda çalışıp "Basın Gazetesi" çıkartan gazeteciler "Çalışan Gazeteciler Günü"nün de temeli oldu.
PEKİ GAZETECİLERİN BUGÜNKÜ DURUM NE?
212 sayılı yasanın çıkması hayli çalkantılı bir sürecin ürünü olsa da 2013 yılı itibariyle gazeteciler açısından 212 sayılı yasa hala bir kazanıma dönüşmüş değil. Bugün Doğan Grubu, Doğuş Grubu, Turkuvaz Grubu gibi endüstriyel medya klübündeki grupların çalışanları arasında 212'li olanların oranı yüzde 10'un bile altında kalıyor. Gazete ve televizyon kanallarında çalışan binlerce gazetecinin ezici çoğunluğu ne 212'li ne de Basın Kartı sahibi. Sektörün yeni istihdam alanı olan internet medyası ise 212 bir yana hala herhangi bir yasal zemine bile sahip değil. Çalışan ve çalışmayan bütün gazetecilerin gününü kutluyoruz... 10-01-2014