Stefan Zweig’ın Değişim Rüzgarı adlı kitabı, sınıf farklılıklarını ve hiyerarşinin
hümanizm üzerindeki negatif etkisini içermektedir. Bu eserdeki fakir insanlar, savaş
sonrası zor yaşam koşullarına sahip iken varlıklı insanların yüksek hayat standartları
vardır ve hiçbir zaman da yokluğu tatmamışlardır.
Diğer bir eser olan Merhamet adlı
eserde, fakir ve varlıklı insanların davranışları arasında büyük bir farklılık söz
konusudur. Bu söz konusu eserlerdeki hiyerarşiyi savunan insanların hümanizm
anlayışına aykırı davrandıkları görülmektedir.
Ancak üçüncü incelenen eser olan Bir
Kadının Yaşamından 24 Saat adlı esere bakıldığında, eserdeki karakterlerin sınıf
farklılıklarına aldırış etmeden birbirlerine yardım ettikleri görülmektedir. Burada
vurgulanmak istenen nokta, insanların hiyerarşiye ihtiyaç duymadıklarıdır. Sonuç
olarak incelenen yazarın, sınıf farklılıklarını reddeden hümanizm anlayışını
benimsediği görülmektedir çünkü, ona göre hiyerarşi gereksizdir.