100 Temel Eser’de yer alan usta yazar Sait Faik Abasıyanık’ın, tüm öyküleri ve yazıları içinden özenle seçilmiş yirmi bir öykü Sait Faik’ten Seçme Öyküler’de.
Çocukların hayal dünyalarına denizin mavisini, balıkların pulların, martıların sesini, insan, tabiat ve hayvan sevgisini kısaca “…sevmekle başlayan her şeyi” katan birbirinden güzel öyküler, Cem Kızıltuğ’un kaleminden yine birbirinden güzel görsellerle çocukların dünyasında hayat buluyor.
Diş ve Diş Ağrısı Nedir Bilmeyen Adam
Doğuştan gözleri
görmeyenler olur. Doğuştan sağır ve dilsizler olur. Doğuştan
ayaksızlar, kulaksızlar da belki görülmüştür. Doğuştan dişsiz adam olur
mu? Olmaz olur mu? “Hepimiz dişsiz doğduk. Dişlerimiz sonradan
çıkmıştır” diyeceksiniz. “Öyle ise, “doğduğu gibi dişsiz kalan adam
bulunur mu?” diye sorsam; “Olur mu öyle adam da?” dersiniz. İşte size
böyle bir adam: Bay Ferit Yazgan.
Kendisi; “Doğuştan dişsizim”
diyor. Doğru değil bu. “Doğduğum gibi dişsizim” demesi lazım.
Ayaklarımız için, bir cihetten doğru, bir cihetten yanlış, sonradan
çıkmalar, deriz. Asıl dişlerimiz sonradan çıkmadır.
Doğduğumuz gün
seyrek de olsa yumuşacık saçlarımız vardır. Ama ağzımız kuş ağzı,
canavar olmayan balık ağzı gibidir. Dostum Bay Ferit Yazgan dudaklarını
aralayıp da ağzını gösterdiği zaman insan şaşıp kalıyor. Onun uzunca
çenesiyle, bir tek kılı ağarmamış kara bıyıklarının arasında insan inci
gibi pırıl pırıl, hafifçe sarıya bakan sağlam, kuvvetli dişler
beklerken kıpkırmızı bir çukur, diş yerine de sanki naylondan yapılmış
ince bir kırmızı çizgi görüyor.