Birbirimizi anlamamız için, aynı dili konuşmamıza gerek yok, ezildikten sonra, hepimiz aynı şarabız...”
“Ben bir müzisyenim, ondan sonra biraz Karadenizliyim ama hepsinin ötesinde ben bir devrimciyim. Ve gerçekten doğru bildiğim bir şeyi en azından çok zorlanırsam ortaya koymaktan çekinmem...”
“Devrimi düşlüyorsan ona göre yaşarsın. Yürüyüşün farklı olur. Bakkala, manava başka türlü davranırsın. Bunun için sana kimse puan yazmaz tabii; ama anlarlar. Orada birisi farklı yürüyordur...”
“Beni radyasyon değil, Türkiye’deki sistem kanser etti...”
“Sizin için ucuz olan nükleer enerji değil, insan hayatıdır...”
“O çayı içen biri geri zekâlıdır... Ben kendi zekâmla ve felsefemle ölümü, hayatı uzatabilirim, kısaltabilirim, her şeyi yapabilirim. Peki benim köyümdekiler, anasının kuzusu çocuklar, 16 yaşındaki kız o neyi düşünsün, hangi felsefeyi düşünsün? Onun annesi hangi felsefeyle acısını yumuşatsın? Sen kimsin, o acıları onlara tattırabiliyorsun? Bu ülkenin politikacılara, yalancılara ihtiyacı yok. Kendi onuruna sahip çıkmış, kendi kişiliğine sahip çıkmış hâline ihtiyacı var...”
“Savaşın ne kadar kötü bir şey olduğunu anlamak için savaşmak zorunda değiliz...”
“Kürdüm dedim hadi lan bölücü dediler!
Laz’ım dedim hadi lan devşirme Rum dediler!
Çerkez’im dedim hain Ethem’in torunları dediler!
Alevîyim dedim dinsiz Kızılbaş dediler!
Êzîdîyim dedim Yezidin pis soyu dediler!
Arabım dedim pis yobazlar dediler!
Ben dedikçe onlar da bir şey dediler; İnsanım diyecektim ama insanlığa ait her şeyi yok ettiler...”
“Bir şey ürettim ben, üç beş kişilik değil, sevgi denen şey herhâlde. Bütün dünyanın, bütün toprakları hepimizindir. Bütün şarkılar, dünyadaki tüm insanlarındır, tüm topraklar da memleketimizdir. Şimdiye kadar verdiğim bütün mücadele ve rahatsızlık için kimseden özür dilemiyorum ve yaptığım her şeyden de gurur duyuyorum. Bundan sonra da hayatım ve sağlığım nereye giderse gitsin daha da gıcık, illet, muhalif, deli bir herif olmaya devam edeceğim,”