08 Nisan 2021

Kübizm, Pablo Picasso tarafından başlatılan bir sanat akımıdır.



Kübizm, insanları ve diğer formları betimlerken geometrik şekiller kullanan, Pablo Picasso ve Georges Braque tarafından başlatılan bir sanat akımıdır. Zaman içinde, geometrik dokunuşlar daha da yoğun bir hal aldı ve ortaya koydukları asıl biçiminde ötesine geçerek, çok daha saf bir soyut görsellik yakaladılar. Akımın daha güçlü olduğu devir 20.yüzyıl’ın erken dönemleri olsa da,Kübizm akımının  teknikleri ve fikirleri, birçok yaratıcı disiplini etkiledi ve deneysel çalışmaları etkilemeye de devam ediyor.

Kübizm’in İlk Dönemi

Picasso ve Braque, ilk kez 1905’te tanıştılar. Ancak, Kübizm’in başlangıcı, Picasso’nun Braque’a ilk kübist resim olan Avignonlu Kızlar (Les Demoiselles d’Avignon) ‘ı gösterdiği 1907 yılı olarak kabul edilir. Beş fahişenin resmedildiği bu eserde,Picasso’nun son zamanlarda Palaisdu Trocadéro ( Paris’ te bir etnografya müzesi)’ da maruz kaldığı Afrikan aşiret sanatının izleri yoğun bir şekilde görülmektedir.

Geleneksel Batı resminin bütün kurallarını yıkan, temsili ve duygusal açıdan Picasso’nun mavi ve pembe döneminden çok uzakta yer alan eser, büyük bir sıçrayış olmuştur. Picasso’nun bu resmi sergilemek konusunda şüpheleri vardı, bu yüzden  resim 1916’ya dek gizli kaldı.

Fovizm’in etkin olduğu dönemde resmeden Braque, insanı hem iten hem de ilgi uyandıran bir üsluba sahipti. Picasso, Kübist formu geliştirirlerken, onunla özel olarak parçanın ardındaki anlam üzerine çalıştı.Braque,Picasso ile çalışabilecek tek ressamdı. İki yılı aşkın bir süre, bütün akşamları birlikte geçirdiler çünkü her ikisi de ortak noktada buluşuncaya dek, çalışmanın bittiğini dillendirmiyorlardı.

Braque’in, Picasso’nun ilk çalışmasına cevabı 1908’de resmettiği, Paul Cézanne’in tekniklerini ayıltıcı bir etki olarak bu resimle birleştirmesiyle tanınan eseri Large Nude oldu.

Böylece, öznenin tek seferde birden fazla açıdan tasvir edilmesi olarak tanımlanan ve kısıtlı bir renk skalasında çok boyutlu ve kırık bir etki meydana getiren Analitik Kübizm ile ilk dönem başladı.

Kübizm kavramını ilk kez 1908 yılında,Fransız eleştirmen Louis Vauxcelles, Braque’ in manzara resimlerini tarif ederken kullandı. Ressam Henry Matisse daha önce onları Vauxcelles’ e tarif ederken küplerden oluşmuş gibi görünüyor tabirini kullanmıştı. Kübizm terimi, basın 1911’de bu tarzı tanımlamak için kullanana dek sıkça duyulmadı.

1909’da, Picasso ve Braque, Kübizm’i canlı tutabilmek için, Braque’in Violinand Palette’inde de olduğu gibi, odaklarını insanlardan objelere yönelttiler.

Kübist Akıma Diğerleri de Katılıyor

Bu geniş çerçeve ile diğerleri de akıma yöneldi. Polonyalı ressam Louis Marcossis, 1910 yılında Braque’in resimlerini keşfetti.Onun Kübist eserlerinin daha insani bir niteliğe sahip olduğu ve diğerlerinin çalışmalarından daha hafif bir dokunuşu olduğu kabul edilmektedir.

İspanyol ressam Juan Gris 1911 yılına dek kenarda kaldı. Nesnenin soyut halini, aslından daha önemli kılmayı reddederek diğerlerinden ayrılmıştır. Gris, 1927 de öldüğünde, Kübizm onun hayatının önemli bir kısmını temsil ediyordu.

Fransız ressam FernandLéger, ilk olarak ,Paul Cézanne’den esinlendi ve 1911’ de Kübist uygulayıcılarla buluşması üzerine  bu form benimsenince, mimari konulara yöneldi.

Marcel Duchamp, 1910’ların başında Kübizm’le haşır neşirdi ancak, sıklıkla anlaşmazlık içinde oldukları kabul ediliyordu. Onun ünlü resmi Nude Descending a Staircase (No. 2), etkiyi yansıtır ancak hareket halindeki bir figürün özelliklerine sahiptir.

Kübist çalışmalarda genellikle, tuval üzerindeki perspektif çoklu düzlemde bulunduğundan, sanki sanatçı öznenin etrafında hareket ediyor ve tek bir görüntüdeki tüm görünümleri yakalıyor gibi,  izleyici hareketin daha da içinde konumlandırılır.

Kübizm’in İkinci Dönemi

1912 ile beraber, Picasso ve Braque, kelimeleri resimlerde birleştirmeye başladılar ve bu da Sentetik Kübizm olarak bilinen ve kübizmin ikinci dönemini domine eden kolaj parçalarına dönüştü. Bu safhada öznelerin yassılaşması ve renklerin parlaklaşması da belirgin bir hal aldı.

Braque daha sonra kolajla çalışmış ve 1912 yılında guajın içine koyulmuş duvar kağıtları ile hazırlanan Fruit Dishand Glass adlı eserinde de görülen papiercollé tekniğini geliştirmiştir. Kolajın tanınmasıyla, kübist formun renk skalası da genişledi.

Heykeltıraşlar da Kübist biçimi keşfettiler. Diğer Kübistlerin yanı sıra Rus sanatçı  AlexanderArchipenko ilk kez 1910 yılında bunu açıkça gösterdi. Litvanyalı sığınmacı Jacques Lipchitz ise 1914’te sahneye çıkacaktı.

Orfik Kübizm

Orfik Kübizm olarak adlandırılan yeni filizlenmiş bu hareket Puteaux grubu içinde oluştu. 1913 yılında, Fransız ressam  JacquesVillon, erkek kardeşi ve heykeltıraş Raymond Duchamp-Villon tarafından biçimlendirildi. Bu kol, daha parlak tonları ve arttırılmış soyutlamayı barındırıyordu.

Bu kanadın öncülerinden sayılan Robert Delaunay, Leger ile benzer mimari ilgiyi paylaşıyordu. Birçok defa Eyfel Kulesinin ve diğer kayda değer Paris yapılarını kübist biçimde tasvir etmeyi denemişti.

Diğer üyeler Roger de la Fresnaye ve AndreLhote,Kübizm’inormda bir tahribat olarak değil, işlerine düzen ve kararlılık getirmenin ve Georges Seurat’tan ilham almanın bir yolu olarak görüyorlardı. De la Fresnaye’nin en bilinen tablosu The Conquest of theAir, o ve erkek kardeşinin sıcak hava balonundaki Kübist bir oto portresidir.

Kübizm: Birinci Dünya Savaşı ve Ötesi

Birinci Dünya Savaşı, Braque, Lhote, de la Fresnaye ve Léger’in de dahil olduğu bir grup sanatçının göreve çağırılmasıyla, Kübizm’ in organize yapısını sekteye uğrattı. De la Fresnaye 1917 yılında tüberküloz sebebiyle terhis edildi. Hiçbir zaman tam anlamiyla iyileşmedi ancak 1925’te ölümüne dek sanatla uğraşmaya devam etmeye çalıştı.  1917’ de, Picasso resimlerine gerçekçilik katmaya geri dönmüş olsa da, Kübizm yıllar içinde The Three Musicians (1921), TheWeepingWoman (1937) ve A Responsetothe Spanish Civil Wargibi  bazı eserlerinde göründü.  Braque denemelerine devam etti. Sonraki çalışmaları,Kübizm’ in özelliklerini taşıyordu fakat öznelerin soyutlanması konusunda daha az sertlik barındırıyor ve yaşamın gerçekliğini yansıtmayan renkler kullanılıyordu.   Kübist Etki Kübizm, sanat dünyasındaki organize gücünü asla geri kazanamamasına rağmen, Fütürizm, Konstrüktivizm, Soyut Dışa vurumculuk ve daha birçok sanat akımında geniş çaplı etkisi görülmeye devam etti.

Kübizm aynı zamanda diğer alanları da etkiledi. Edebiyatta  James Joyce, Virginia Woolf, GertrudeStein ve William Faulkner; müzikte  Igor Stravinsky; fotoğrafta Paul Strand, AleksandrRodchenkove LászlóMoholy-Nagy; sinema da Hans Richter ve FritzLang, Kübizm’ den ilham alırken, sahne tasarımı ve grafık tasarım dallarında da etkileri sürdü.

Kaynak: https://www.history.com/topics/art-history/history-of-cubism

Hatice Beyza Sezgin / TESA  İngilizce Çevirmeni

Boğaziçi Üniversitesi /Tarih