28 Eylül 2020

Lale Oraloğlu'nun yaşam öyküsü


Lale Oraloğlu, 28 Eylül 1924 tarihinde İzmir’de doğdu. Henüz bebekken ailesiyle birlikte İstanbul’a geldi. Ortaokulu Nişantaşı Ortaokulunda okuduktan sonra liseyi Dame de Sion, Şişli Terakki, Sainte-Pulchérie Fransız Lisesi, Beşiktaş Atatürk Anadolu Lisesi ve Alman Lisesi’nde okuyarak bitirdi. 7 yaşında piyano çalmaya başladı, konservatuvarda piyano ve şan eğitimi aldı.

Lale Oraloğlu, lise yıllarında 400 metrede yüzme şampiyonluğu ve Türkiye gülle atma ikinciliği elde etmiştir. Galatasaray Kız Kürek Takımı kürek kaptanlığı yaptı. 195 Türkiye Kürek Şampiyonu oldu.
Oyuncu Alev Oraloğlu, Lale Oraloğlu’nun kızıdır.

Hukuk fakültesine girdi. Burada bir yıl eğitim aldı, sonra girdiği İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi İngiliz Filolojisi mezunu olan sanatçı dört yabancı dil biliyordu.

Lale Oraloğlu, katıldığı tiyatro kurslarında Muhsin Ertuğrul’un dikkatini çekti ve 1951 yılında açılan Küçük Sahne’de ‘Yarış’ adlı oyunla profesyonel olarak çalışmaya başladı. Aynı yıllarda gazetecilik de yaptı. Galatasaray Spor dergisini yayınladı, İstanbul Ekspres ve Yeni Sabah gazetelerinde de çalıştı. 1957’de Cannes ile Venedik film festivallerine gazeteci kimliğiyle katılmıştı.
 
50′li yıllarda en verimli dönemini yaşayan sanatçı, sinemadan da geri kalmamış, 1960′a değin 35 filmde rol almıştı. Kamera önünden kamera arkasına geçmeye karar verdi. Hem yönetmen, hem senarist hem de yapımcı olarak girdi sinemaya. Türkiye’nin ilk kadın yönetmenlerinden biriydi de. Kızının adını verdiği ‘Alev Film, 1971-72 yıllarında dört filme, senarist, yönetmen ve yapımcı olarak imza attı.
Lale Oraloğlu, 1960-61 yılında Muhsin Ertuğrul‘un önerisiyle Oraloğlu Tiyatrosu’nu, adını verdiği kendi tiyatrosunu kurdu. Tiyatrosunu annesi 90 yaşına geldiği ve yanında olması gerektiği için 1987 yılında kapattı.

1995 yılında “İstakozun Çığlığı”adlı bir oyunla sahnelere döner Lâle Oraloğlu. Müjdat Gezen Tiyatrosu ve Beşiktaş Kültür Merkezi’nde sahnelenen oyun, Oraloğlu Tiyatrosu’nun son oyunudur.
 
Dört filmin yapımcılığını üstlendi; dört filmde de yönetmen koltuğuna oturdu. Yedi filmin senaryosunu yazdı.

Oraloğlu’nun “Kızım” adlı romanı 1976′da Hürriyet yayınları tarafından yayınlandı.

Yeşilçamın Görünmeyen Kadınları isimli belgesele, Türk sineması yaşamı da konu oldu. Türk Filmleri Yarışması’nda Kırık Çanaklardaki oyunuyla aldığı En İyi Kadın Oyuncu ödülü (1961), 2000 yılında Avni Dilligil Tiyatro Jüri Özel Ödülü gibi bazı ödüller kazandı. 1 Aralık 2001′de sanat hayatının 50. yılını, Kültür Bakanlığı tarafından düzenlenen bir geceyle kutladı.

Lâle Oraloğlu kimi zaman aydınlara çağdaş oyunlar sundu kimi zaman da Anadolu insanına hamasi oyunlar götürdü, kent küçük burjuvasına bulvar komedileri sundu. Oyunların bazıları iyi bazıları da kötü oldu. Büyük borçlara girdi, tiyatronun onuru için açlık grevleri yaptı, hapis yattı. Ama tiyatroyu hiç bırakmadı.

Konya’da, Selçuk Üniversitesi’ne açılan konservatuar’da öğretmenlik yaptı.

Lale Oraloğlu 3 kere evlendi. İlk eşi gazeteci Ali Oraloğlu’yla evliliğinden olan kızı Alev Oraloğlu (d. 21 Haziran 1954) oldu.
Lale Oraloğlu 15 Ocak 2007′de beyin kanamasından 83 yaşında ölmüştür.