Neden yazıyorum? Parmağım, bir pikap iğnesi misali, boş havada izini sürüyor bu sorunun. Gençliğimden beri var olan, eğlenceyi, dostları ve aşk vadisini terk ettiren, kelimeler kuşanmış bir muamma, dışarıdan gelen bir ritim.
Neden yazıyoruz? Hep bir ağızdan haykırıyor koro.
Çünkü öylece yaşayıp gidemeyiz.
Adanmışlık’ın yazıldığı gibi kalmasına müsaade ettim. Onu sen yazdın, dedim kendi kendime, şimdi Pilatus gibi elini eteğini çekemezsin. Bunların felsefi, hatta psikolojik kaygılar olduğuna hükmettim. Belki Adanmışlık yalnızca ne ise odur, dünya görüşüyle kısıtlanmamıştır. Veya belki izi sürülmez havadan türetilmiş bir metafordur.
“O gamsız balona, dünyaya inanıyorum”
Adanmışık bir inancın ürünü: Patti Smith’in “O gamsız balon” dediği dünyaya inanmışlığının…
Adanmışlık’ı bir suç olarak ele alırsak, ilerlediğim sürece açıklamalar yazarak ardımda kazara kanıt bırakmışım.
Bir dolu baştan çıkarıcı unsur dediği parçaları, o soğuk, müdanasız kış görüntülerini birbirine bağlamak için gerekli “adanmışlık” duygusu ise kendi tanımıyla, “Buzdan yanardağın kenarına tırmanıyorum; ısı, kadın kalbi olan adanmışlık kuyusundan ediniliyor.
Patti Smith, Fransa seyahatinde Paul Valéry’nin mezarını ziyaret için gittiği Sète’te, atları çok seven genç bir kızın mezarına yazılmış DEVOUEMENT yazısını görüyor, yanındakine bu ne demek diye sorduğunda “Adanmışlık” cevabını alıyor. Ve bu genç kızın mezarındaki yazı aynı zamanda kitaba ismini veriyor...sanatatak.com