24 Temmuz 2019

Didem Madak “Benim için şiir tehlikeyi güzelleştirme sanatıdır."

Kibritle oynayan bir çocuğun muzipliğini hissettim hep şiir yazarken. Ve genelde de yangın çıktı. Birileri hep kaçmamı söyledi, yanan yeri bırakıp kaçmamı söyledi ama ben hep o yanan yeri grapon kâğıtlarıyla süslemeye çalıştım." ve ekliyor: "Benim için şiir tehlikeyi güzelleştirme sanatıdır."


 Çiçekli Şiirler Yazmak İstiyorum Bayım!
 
                               "Zenciler prensesi olacağım.
                                Hayat işte asıl o zaman başlayacak"
                                                              Pippi Uzunçorap
Çiçekli şiirler yazmama kızıyorsunuz bayım
Bilmiyorsunuz darmadağın gövdemi
Çiçekli perdelerin arkasında saklıyorum.
Karanlıkta oturuyorum, ışıkları yakmıyorum
Çalar saat zembereği boşalana kadar çalıyor
Acı veren bir sevişmeyi hatırlıyorum.
Bir bıçağın gereksiz yere parlaması bu.
Yıllardır kendini bulutlarda saklayan
İllegal bir yağmurum.
Bir yağsam pahalıya mal olacağım.
Ben bir bodrum kat kızıyım bayım
Yalnızlıktan başka imparator tanımaz bodrumum
Bir süredir plastik vazolar gibi hiç kırılmıyorum
Fakat korkuyorum. Birazdan da
Kırk üç numara ayakkabılarınızla
Bahçede oynayan çocukların üstüne basacaksınız
Bu iyi olmaz bayım!

"gün akşam oldu" diyorum.
Ekmek kırıntıları atıyorum kuşlara,
Cam kırıkları yiyorlar.
Rüyamda bir kâse dolusu suyun içinde
Rengârenk yap-boz parçacıkları
Anlatmak istiyorum, dinlemiyorsunuz.
Hayır, sanırım sabahı bekleyemem.
Bilmiyorum.
İnsanlar rüyalarını acilen anlatmalı.

On dört yaşındaydı ruhum bayım
Bir mermer masanın soğukluğunda yaşlandı.
Protez bacaklar taktılar ruhuma ince ve beyaz
Gıcırdaya gıcırdaya dolaştım şehri.
Protez bacaklarıma bile ıslık çaldılar
O ara içimde çiçeklerden oluşmuş
bir silahsız kuvvet ablukaya alındı
Sinemalarda da "orgazm gıcırtıları" oynuyordu.
Kaçmaya çalıştım. Olmadı.
Bu nedenle, çiçekli şiirler yazmayı
ruhum açısından faydalı buluyorum bayım.
Neyse işte
Ben her filmi hatırlarım
Sinemaların hiç bitmeyen gecesine
sığındığım çok oldu.
"Sofi'nin Tercihini" seyrederken çok ağlamıştım.
Öpüşen guramilerle ilgili bir film yapsalar
Onu da mutlaka hatırlardım.
İnsan içinde çevrilen bir çıkrığın sesini unutur mu?
Hem sonra ben hatırlamaya alışkınım
Bir "eşya toplayıcısıyım" bayım.

Büyük gemiler de yok artık bayım
Büyük yelkenler de
Büyük kâğıtlar yakmak istiyor şimdi canım.
İşte az önce bir karabatak daldı suya
Bir süredir kayıp
Dünyayı yutmuş olarak çıksa da ortaya
Ölüm çok iri bir sözcük değil bayım.
Kasımpatları kadar acı kokuyorum biliyorum.
Ama siz sobada sucuklu yumurta pişirip yiyen
Yoksul bir aşkın güzelliğini bilir misiniz?
Bir gül, bir güle derdi ki görse…
Yalan söylüyorum
Güller bu sıra hiç konuşmuyor bayım.