İster başka insanlar, ister mekanlar söz konusu olsun, sıkıcı rutinlerden kurtulma isteği ve cesaretini, karşılaşmalar ilham eder. İki insanın bir araya gelmesinin hiçbir sonuç doğurmadığı her karşılaşmada, ziyan olmuş fırsat yatar. Çoğu karşılaşmada, temkinli davranma ve gururunu koruma dürtüsü, düşüncelerin içtenlikle dile getirilmesine hala izin vermiyor. Dünyanın gürültüsü sessizliklerden kurulu.
*
İnsanlığın Mahrem Tarihi, insanlık hafızasını
tazelemeyi amaçlayan bir unutulmuşlar derlemesi, tarihe geçenlerden çok
geçmeyenlerin tarihi. Zeldin, insanlığın unutulmuş anılarını gün ışığına
çıkararak, köşeye sıkıştığı noktalardan çıkış yoları bulabilmesi için
insanoğlunun ufkunu genişletmeyi ve modern zihinlere yerleşmiş
yanılsamaları yıkmayı deniyor. Zeldin'e göre her kuşak, tıpkı
kendisinden önceki sayısız kuşak gibi, dünyayı kendi çağının
gözlüklerinden bakarak binlerce yıllık insanlık deneyimini boşa
harcıyor. Kendi atalarının sınırlı ve kolay kolay değişmeyen hafızasını
kullanmayı tercih ederken, geçmişin karanlığına gömülüp giden koca bir
insanlık hafızasından yararlanma fırsatını kaçırıyor. Bu fırsatta yatan
en değerli hazine, hayatın kendi çağımızın ışığıyla aydınlanmış
görüntüsünün değişmez bir son durak değil, beklenmedik dönüşler yaparak
ilerleyen insanlık tarihinin rastgele bir noktası olduğunu keşfetmek.
Zeldin'in unutulmuşlar tarihi, insanların hayata ve kendilerine ezelden
beri bugünkü gibi bakmadıklarını göstermekle kalmıyor, umudun tükenmeye
yüz tuttuğu noktada insanlığın imdadına yetişen şeyin her zaman yeni
bakış açıları, yeni düşünce biçimleri ve yeni yaklaşımlar olduğunu
hatırlatıyor.