10 Ekim 2018

Andre Maurois "Ülkede kolluk kuvvetlerine olan güven zayıfladıkça, aslında rezil birer hırsız olan eşkiyalar tanrılaştırılır."

 Çalışma, sıkıntıyı, kötülüğü ve yoksulluğu uzaklaştırır.
 
İstemek, "istiyorum" demek değil, harekete geçmektir.
 
Pek az kişiye, mutluluğa erişmek için bir fırsat düşmemiştir, ama pek az kişi de bu fırsattan yararlanmayı bilmiştir.
 
Bir kadın aynı zamanda hem sevdalı, hem anne olamaz
 
Yaşlanmak, meşgul bir adamın zaman ayıramadığı kötü bir alışkanlıktan başka bir şey değildir.
 
    Her güne kendi acısı yeter.    
    Başarı her zaman düşmanları kışkırtır.  
    Düşüncelerde hastalıklar gibi bulaşıcıdır.    
    En gerçek acılarımız bile, biraz yapmacık vardır.   
    Fırtınalar insanların denizi sevmesine engel olamaz.        
    Çalışma, sıkıntıyı, kötülüğü ve yoksulluğu uzaklaştırır.   
    İstemek, istiyorum demek değil, harekete geçmektir.   
    Bir kadın aynı zamanda hem sevdalı, hem anne olamaz.   
    Mutluluğun ilk tarifi şudur: Geçmişe fazla karışmaktan kaçının.
    Tecrübelerin bir değeri varsa, o da bir acı karşılığında elde edilmiş olmasıdır.   
    Bir çok şeyi orta derecede öğrenmektense, az şeyi iyi öğrenmek daha iyidir.   
    İnsanın beklemekte olduğu mutluluk, tatmakta olduğu mutluluktan daha güzeldir.    
    İsteğe sahip olmak istediğini söylemek değil, seni meşgul etmek anlamına geliyor.  
    Kişisel isteklerimize uyan herşey gerçek gibi görünür; uymayan ise bizi öfkelendirir.    
    Hangi hayat sonsuzdur ki ve en çelimsiz nehir bile kavuşur eninde sonunda denizine.    
    Yaşlanmak kötü bir alışkanlıktır yalnızca. Meşgul insanlarınsa buna harcayacak zamanı yoktur.   
    Her şeyin ta tepesine çıkmak iyi şeydir, ama, tepeler ıssızdır, soğuktur, ebedi karlarla kaplıdır.  
    Ülkede kolluk kuvvetlerine olan güven zayıfladıkça, aslında rezil birer hırsız olan eşkiyalar tanrılaştırılır.   
    Pek az kişiye, mutluluğa erişmek için bir fırsat düşmemiştir, ama pek az kişi de bu fırsattan yararlanmayı bilmiştir.   
    İhtiyar; neye yarar? Diye düşünen kimsedir. Çünkü mücadele etmek neye yarar? Sorusuna sıra gelecek, nihayet son sözünü söyleyecektir. Yaşamak neye yarar!   
    Başarısızlık ve felaketlere rağmen, hayata karşı güvenlerini sonuna kadar saklayabilen iyimser insanlar, daha çok iyi bir anne tarafından büyütülmüş olanlardır.   
    Herkese gülümseyin. Çünkü herkesin kendine itimada ihtiyacı vardır. Bir insanda bu itimadı veren en büyük kuvvet de karşısındakinin yüzünde gülümseme görmesidir.   
    Kötü olan okuma, okumaktan bir nevi afyon hizmeti bekleyenlere aittir ki, onlar gerçek dünyadan ayrılarak kendilerini bir hayal alemine daldırırlar. Okumaksızın bir dakika geçiremezler.    
    Gerçekten aşık bir kadın, kendi benliğini unutur zaman zaman; bir benliği olduğunu söyler, kendini buna inandırmaya çalışır, ama doğru değildir. Sevdiği adamın, kendisinde bulmak istediği kadını anlamaya ve o kadın olmaya çalışır.