Bir Cemal paketine bakarak neler söyleyebilirsiniz? Aşık değilseniz, o
da her nesne kadar anlamsızdır. Ama, "azılı" bir bombacı aklınızı
başınızdan almışsa ve aylarca Camel paketi dışında hiçbir şey
"okumamışsanız", siz de Prenses Leigh-Cheri gibi kainatın sırlarını
çözebilirsiniz belki.
Ağaçkakan, sıradışı kahramanların yaşadığı tutulu bir aşk hikayesi...
Tahttan sürülmüş bir kraliyet ailesinin Pranses kızı ile ğögsüne
bantlanmış dinamit lokumlarıyla dolaşan meşhur bombacı Bernard, nam-ı
değer Ağaçkakan, Hawaii de karşılaşırlar. Ağaçkakan bir kanun kaçağıdır
ama sıradan bir suçlu değildir, şerefli bir davası ve saygı değer bir
felsefesi vardır. Prenses ise seksin "arsız" çağrısına doğru dört nala
koşturan soylu vücudunu ıslah etmeye karar vermiştir. Yüksek toplumsal
ve çevresel duyarlılığı Ağaçkakan ın romantik bireyciliğine toslayınca,
Prenses bambaşka bir davanın peşinden koşmaya başlayacaktır: Aşk...
Aşk bazen gelir, ama sonra geldiği gibi gider. Robbins in hınzır,
dalgavı, hiperaktif dünyasında renkli ve hareketli bir aşk turu atarken,
ezeli bir soruya cevap bulma arayışında Prenses ile Ağaçkakan a eşlik
ediyoruz: Aşkı akalıcı kılmanın yolu nedir? Bu arayış sırasında,
piramitler, kızıl saçlılar, uzaylılar, Ay ın ve Güneş in misyonu ve
tabii Camel paketi arasındaki esrarlı ilişkileri keşfetmek de onlara
kısmet olacaktır.
Robbins aşkı mı "ti"ye alıyor, yoksa aşk karşısındaki çaresizliğimizi mi? Kendiniz karar verin.
"Pozitif kişinin dünyasında, çırpılıp yağda pişirilmiş yumurtanın etkileyici yanı, ne tarafa çevrilirse çevrilsin sarı rengin baki kalmasıdır. Varoluşçunun dünyasında çırpılıp tavada pişirilmiş yumurtanın ümitsiz yanı, ne tarafa çevrilirse çevrilsin çırpılmış olmasıdır."