Dayanışma
Haydi unutmayalım
Nereden biz gücü alırız
Hem açken hem de tokken
Haydi unutmayalım
Bu dayanışmayı
İşçileri tüm dünyanın
Bir amaçta birleşsin
Dünyadaki nimetleri
Hep beraber paylaşsın
Haydi unutmayalım
Soruyu somut soralım
Hem açken, hem de tokken
Bu dünya kimin dünyası?
Gelecek kimindir?
*
Cahil toplumların evrilerek, algılama ve sorgulama yeteneği gelişmiş,
düşünen, düşündüklerini ifade edebilen bilinçli toplumlar haline
dönüştürülebilmesi için tiyatronun aktif olarak kullanılmasının gereğine
inanır. Yazdığı tiyatro eserlerinin hemen tümünde buna yönelik tavrını
açıkça hissedebilmek mümkündür.
İstediğince yalın görünsün göze
Kuşkuyla bakın en küçük olaya bile!
Sınayın gerekli olup olmadığını,
Hele alışılagelmiş türden ise!
Açıkça istiyoruz şunu sizden
Sakın doğal bulmayın hep alışılageleni!
Çünkü artık hiçbir şeye doğal denmemeli;
Şu kanlı kargaşanın, şu düzenli geçinen düzensizliğin,
Serserice başına buyrukluğun ve insanla ilintisini yitirmiş
insanlığın egemen olduğu dönemlerde kimse demesin:
Doğaldır bu olup bitenler; böyle denmesin ki.
Her şeyin değişebileceğine inanılsın.
*
Nazım Hikmet ve Pablo Neruda ile birlikte, ‘Marksist Öğreti’yi
benimsemiş, dünyanın üç büyük şairinden biridir. Her iki dünya savaşını
da görmüş ve yaşamış bir insan olarak (1898-1956), şiirlerinde savaş
karşıtlığı vurgusunu ön plana çıkarır. Buna karşın, haksızlıklara karşı
sonuna kadar savaşmayı öğütler.
Haksızlığı haklı çıkarmaz,
onlara karşı savaşanların yenik düşmesi.
Çünkü yenilgimiz bizlerin, alçaklıkla savaşanların,
sayıca azlığımızı kanıtlar yalnızca…
ve sessiz kalanlardan tek beklediğimiz,
utanç duymalarıdır.