26 Ağustos 2018

Julio Cortázar

İnsanlar havaidir, çabuk unutur, çabuk benimser, ya da yeni’nin ardından koşarlar * Yalnızlık, kimsenin bilmediği bir yerde olmanın verdiği güven * Sözcüğü ne kadar hafif söylersen duyduğun susuzluk o kadar artar * İlham,asıl uyurken gelir * Gülebilirdik tabii, ama gülmedik. Artık olmaz, nicedir peşinde koştuğumuz, bize son derece gerekli olan o yalnızlığa kavuştuktan sonra gülmüyoruz artık * Zihnimizde ördüğümüz ağın zaman zaman yaşama belki de kılıkılına uyarlanabileceğim ileri süremez miyiz, tek tutamağımız korku olsa bile, bu uyarlanmaya bir nebzecik inanmasaydık, dıştaki ağlarla yüzyüzeyken aynı çabayı yürütemezdik * Alışkanlıklardan,koşullanmış tepkilerden kurtulmak kolay değil elbet;kendimizden bile gizleyerek,duvardan usulca geçen,sakin,uyuşturucu diye nitelendiğimiz söyleşiye kulak kabartıyoruz,günlük işlerin aksamaz hırıltısına * Açık seçik söylenmiyordu düşünceler,sözcüklere gerek duymuyorduk * Bellek türlü dümenler çevirerek bütün takasları, bütün değişkenleri gizli sarnıçlarına sindirtir...Mırıldandığım Öyküler  

Resim çekilmiş, süre dolmuş, zaman geçmişti; öyle uzaktık ki birbirimizden, o horlayıp hırpalayan eylem yapılmış bitmişti bile hiç kuşkusuz, göz yaşları çoktan akıtılmış...gerisi kestirmeceler ve üzüntüydü yalnızca. Durup dururken olayların akışı tersine dönmüştü, canlanmışlardı, hareket ediyorlardı, gelecekte neler yapacaklarına karar veriyorlardı, vermişlerdi bile. Bense bu yanda başka bir zamanın tutsağı, beşinci kattaki bi odada, onların kim olduklarını bilememek, o kadın, o adam, o çocuk, yalnızca fotoğraf makinamın merceği olarak kalmak, araya girebilme yeteneğinden yoksun, olduğu yerde duran, olduğu yere çakılı bir şey...Blow-Up and Other Stories

Pencere çerçevesinin üst kısmında bir damlacık beliriyor, onu bin sönük ışıltıya bölen gökyüzüne doğru titreşiyor, sonra büyüyor ve sendeliyor, düştü düşecek, ama düşmüyor, henüz düşmüyor. Bütün tırnaklarıyla oraya tutunuyor, düşmek istemiyor ve bir yandan göbeği büyürken dişlerini oraya geçirdiği görülüyor, o artık görkemli bir şekilde sarkan koca bir damla, derken birden, şıp ve işte düşüyor, parçalanıyor ve sonrası, hiçlik, mermerin üzerinde bir kayganlık...Ayak İzlerinde Adımlar