29 Haziran 2018

C. Gustav Jung " Kimse ışığı hayal ederek aydınlanmaz. İnsanı aydınlatan karanlığı idrak etmektir. "

Kimse bir başkasını yargılayabilecek kadar kusursuz değildir ama kendinde bu hakkı görebilecek kadar hadsizdir.

Bir zehrin etkisinden kurtulmak istiyorsan, onu son damlasına kadar içeceksin.

İnsan ışığı düşünerek değil, karanlığı şuurlu hale getirerek aydınlanabilir.

Bilinçdışı bizi bizden daha iyi bilir.

Yaşamımızın büyük bir bölümünü bilinçdışında geçiririz.

Çocukken kendimi yalnız hissederdim; hala da öyle hissediyorum çünkü bazı şeyleri biliyorum ve bunları hiç bilmedikleri ya da bilmek istemedikleri anlaşılan insanlara bazı ip uçları vermeye çalışıyorum.

Görünüşünüz, yalnızca kalpten bakabildiğinizde berraklaşır. Dışarı bakanlar düş kurar,içe bakanlar uyanış yaşar.

Artık elinde mitolojinin anahtarı var. Ruhun tüm kapılarını açmakta özgürsun.

Eğer bir bireyi anlamak istiyorsam, ortalama insan hakkındaki tüm bilimsel bilgileri bir yana atıp, tüm teorileri gözardı ederek tümüyle yeni ve önyargısız bir tavır benimsemek zorundayım.

Düşünmek zor bir sanattır onun için çoğunluk tek karar verir.

Anima ve animusun etkileri bilince taşınabilir olsa da, kendileri bilinci aşan, algının ve iradenin ulaşabileceğinin ötesinde olan unsurlardır.

Ruhun başka hiçbir şeye indirgenemeyecek kadar kendine özgü bir doğası vardır.

Görünüşünüz, yalnızca kalpten bakabildiğinizde berraklaşır.dışarı bakanlar düş kurar,içe bakanlar uyanış yaşar.

Doğduğumuz dünya çok acımasız, ama aynı zamanda ilahi bir güzelliği var. Anlamlı oluşununmu, yoksa anlamsızlığının mı ağır bastığına karar vermek, insanın yapısına bağlı.

Bilimsel ruh incelemesinin psikoloji, geleceğin bilimi olduğuna inanıyorum. Psikoloji doğa bilimlerinin en genci ve henüz emekleme evresinde bugün. Bizim için en önemli bilim dalı bu; gerçektende, insanoğlu için en büyük tehlikenin açlık, deprem, mikroplar, kanser olmayıp, yalnızca insanın kendisi olduğu, göz kamaştırıcı bir açıklıkla ortaya çıkmaktadır. Nedeni ortada: ruhsal yaraları saracak, etkili bir çare yok henüz, oysa bu yaralar doğanın en acımasız, en büyük yıkımlarından daha da yok edicidir ! İnsanı olduğu gibi halkları da korkutan en büyük tehlike pşisik tehlikedir. Beliren genel güçsüzlüğün nedenleri, bilinçaltını hiç dikkate almaksızın tek bilinçle, ama yalnızca bilinçle ilgilenilmiş olmasıdır.

Yalnızlık insanın çevresinde insan olmaması demek değildir. İnsan kendisinin önemsediği şeyleri başkalarına ulaştıramadığı ya da başkalarının olanaksız bulduğu bazı görüşlere sahip olduğu zaman kendisini yalnız hisseder.

Tanrı adem ile havva'yı, düşünmek istemediklerini düşünmek zorunda bırakacak biçimde yaratmıştır.

Tümüyle emin olduğum hiçbir şey yok. Tümüyle inandığım bir şey de gerçekten yok. Tek bildiğim, doğduğum ve var olduğum.

Günümüzde, bizi tehdit eden tehlikenin doğadan gelmediğini, insan ve kitle ruhundan kaynaklandığını apaçık görüyoruz. Tehlike insanın ruhundan kopmuş olmasında.

Kuramları iyi öğren, ancak yaşayan ruhun mucizesine dokunduğunda onları bir yana bırak.

Bilinmeyen bir şeyi hissetmek ve bir gize sahip olmak önemlidir. Böyle bir şeyi yaşamamış bir insan, önemli bir şeyi yaşamamış olur.

Mars gezegenine ulaşmak, kendi kendine ulaşmaktan daha kolaydır.

Duygusuz karanlığı aydınlatamayız ve bitkinliği harekete çeviremeyiz.

Diğerinin sevmediğimiz özellikleri, kendi kendimizi bulmaya yardım edebilir.

Bilincimize çıkaramadığımız şey, hayatta karşımıza yazgı olarak çıkar.

Bilinçaltı ürkütücü bir canavar değildir. Doğal bir organizmadır. Ancak bilinçli davranışımız ise yaramaz duruma girdiğinde tehlikeli olabilir. Kendimizi baskı altına aldıkça bilinçaltının tehlikelerine kendimizi maruz bırakmış oluruz.