Yabancı, Veba, Düşüş, Sisifos Söylemi... Çağının tanığı bir yazarın
çağına tanıklık eden ünlü anlatıları... Varoluşçuluğun -belli bir dönem-
en önemli yazarı ve kuramcısı sayılan Camus, çalkantılı yaşamı boyunca
farklı siyasal ve felsefi konumlarda yer almış ancak her seferinde aynı
ilkeye vurgu yaparak ciddiyetsizliğin uzağında durabilmiştir; "İnsanı
savunuyorum, çünkü düştüğünü gördüm." Edward Said`ın "Kültür ve
Emperyalizm" adlı yapıtıyla adı yeniden gündeme gelen Camus`nün, pek çok
eserine kaynaklık eden Defterler`i, felsefe ve edebiyat dünyamızın
önemli bir boşluğunu doldurmaya aday niteliktedir...
* * *
"Önemli olan insan olmak, yalın olmaktır diyebilirim ve birazdan diyeceğim. Hayır, önemli olan doğru olmaktır ve bunun içinde hepsi vardır insanlık da yalınlık da."
"Gençken insanlardan verebileceklerinin fazlasını isterdim. Sürekli bir dostluk, kesintisiz bir coşku. Şimdi, verebileceklerinden daha azını istemesini biliyorum. Yorumsuz bir arkadaşlık. Ve coşkuları, dostlukları, soylu davranışları, benim gözümde tüm mucizevi değerini koruyor. İyiliğin sarsılmaz etkisi."
"Şu dakikayı zamanın dokusundan kesip ayırmama izin veriniz, başkalarının sayfaların arasına bir çiçek bırakması gibi. Onlar, aşkın kendilerine hafifçe dokunuverdiği bir gezintiyi sayfaların arasına hapsederler. Ve ben de geziniyorum ama beni bir Tanrı okşuyor. Yaşam kısadır ve zaman yitirmek günahtır. Bütün gün boyunca zaman yitiriyorum ve ötekiler çok çalışkan olduğumu söylüyorlar. Bugün mola verdim ve kalbim başını alıp kendisiyle tanışmaya gidiyor."
"Kadınlar, düşüncelerini duygularına yeğlerler."
"İnsan yazdığı zaman iki kişi olmalı. Burada da bir kez daha öğrenilecek ilk şeyin kendine egemen olmak olduğu ortaya çıkıyor."