Bütün çağların trajedisi bu, Ku-ya-ra; 'Kumda yatma rahatlığı.' A-da-ko:
'Ağaç dalı kompleksi.' Şimdi kumda yattığım için kuyara diyorum. Daha
da genişletilebilir. Kuyara, alışılmış tatların sürüp gitmesindeki
rahatlıktır. Düşünmeden uyuyuvermek. Biteviye geçen günlerin kolaylığı.
Ya Adako? Ağaç dalındaki, gövdeden ayrılma eğilimini fark ettin mi
bilmem? Hep öteye öteye uzar. Gövdenin toprağa kök salmış rahatlığından
bir kaçıştır bu. Özgürlüğe susamışlıktır. Buna ben 'ağaç dalı kompleksi'
diyorum. Genç hastalığıdır. Çoğunlukla Kuyara dişidir. Adako erkek. Pek
seyrek cins değiştirdikleri de olur. Ağaç dalı kompleksine tutulmuş
kişi tedirgindir. İnsanların ağaç dallarını budayıp gövdeye
yaklaştırdıkları gibi, yakınları onun içindeki bu Adako'yu da budarlar.
Onu gövdeden ayırmamak için ellerinden geleni yaparlar. Kimi insana ne
yapılsa yararı olmaz. Asi daldır o. Ayrılır. Balta işlemez ona.
Aylak Adam