Herkesin bildiği bir yazar değil. Ama bildiğiniz herkesten daha iyi yazar. Hemen hemen herkesten. Kitapları, ‘Çağdaş klasik’ olarak nitelendirilen yapıtlar. Ve Le Monde, Frankfurter Allgemeine, die Welt gibi dünya çapındaki gazete ve dergilerde kitapları üzerine yüzden fazla makale ve çalışma yayınlandı. Öyle böyle değil yani. Harbi yazar. Onu Kafka ve James Joyce ile kıyaslayanlar bile oldu. Aslı Erdoğan o. Biraz ürkek, biraz yabani, çok içe dönük, gerçek bir sanatçı. Ve bütün sanatçılar gibi delilik ve dahilik arasında gidip gelen biri. Ama kimseye zarar verebilecek biri değil. Hele terör örgütü yöneticiliği filan hak getire. Hayatı boyunca şiddete karşı olmuş birinden söz ediyoruz. Hayat boyu yalnızlığı tercih etmiş birinde söz ediyoruz. Hep yazıp çizmiş bir kadın. 3500 kitap ve 10 bin kağıt arasında yaşayan biri. Bir kere, kişiliği örgüte uygun değil. Ruhunun yaralı bir tarafı da var, bir sürü travma yaşamış. Ama bu kadın aynı zamanda ultra zeki bir kadın. Robert Koleji‘nde okuyor, sonra ver elini Boğaziçi hem bilgisayar mühendisliği hem fizik. Böyle zehir gibi bir kadın. CERN’de iki yıl alışıyor. Tanrı parçacığını üzerine tez hazırlıyor. Ama kendisini en iyi yazarak ifade ediyor. Aslı Erdoğan bir yazar, bir mühendis ve çok çok güzel dans eden biri. Bale, modern dans, tango, salsa, klasik müzik aşığı. O, bu dünyaya ait değil. İşte bu kadını, PKK yöneticisi olarak tutukladılar. Neden? Özgür Gündem‘in danışmanı olduğu için, orada yazılar yazdığı için. İçeride geçirdiği 136 gün bakın nasıl anlattı…
TAMAMI TIK