Bir Çiçeğin Öyküsü...
Narkissos adında genç ve çok yakışıklı bir çoban vardı. O ormanlarda
dolaşırken, bir peri kızı tarafından fark edilir. Peri kızının adı çok
güzel olan Ekho'dur. Ekho bu yakışıklı çobana delicesine aşık olur.
Ancak Narkissos Ekho'yla hiç ilgilenmez, sadece kendini görür ve
kendiyle ilgilenir. Bu durumda aşk ateşleri içinde yanan Ekho kahır olur
ve içine kapanır. Günden güne erir ve sonunda ölür. Öldükten sonra
bedeni etraftaki dağlar içinde yok olur ve sadece sesi kalır. Bu sesin
adına da Ekho, yani yankı deriz bugün. Ancak Olimpos dağında oturan
büyük tanrılar Ekho'nun yaşadığı drama seyirci kalmazlar, Narkissos'u
cezalandırırlar. Bir gün yine koyun sürüsüyle dolaşırken çok susamış.
Berrak bir pınarın başına geldiğinde eğilir ve ilk defa suyun yansıttığı
kendi yüzüne çok dikkatli bakmaya başlar. Ne kadar yakışıklı olduğunu
farkeder ve kendi resmine aşık olmaya başlar. Kendini öylesine sevmeye
başlar ki, başka bir şey görmez. Yemeden ve içmeden tamamen kesilir,
sadece kendi yansımasına bakar durur. Bu sefer Narkissos'da Ekho'nun
kaderine ortak olur, günden güne erir, zayıf düşer ve sonunda ölür.
Ancak o da Ekho gibi bir iz bırakarak gider: Ölü bedeni Narkissos çiçeğine, veya bizim dilimizde Nergise dönüşür.