28 Ocak 2016

Nietzsche Felsefesi 'Apollon ve Dionysos'

 Nietzsche'de Apollon; biçimin ,uyumun ve kontrolün, Dionysos ise taşkın ve coşkun duyguların, tutkunun simgelendiği iki kavramdır. Nietzsche'ye göre bu iki öğe, tabiatın yaratış/yıkış süreçlerini devindirir. Nietzsche, yeniden ele alıp yorumladığı bu iki kavramla estetik ve sanat anlayışını ortaya koyar.

Bu madde, Friedrich Nietzsche maddesinin alt başlığıdır.
Friedrich Nietzsche'nin ilk eseri olan Tragedyanın Doğuşu adlı yapıtında incelediği iki kavramdır. Sokrates öncesi Yunan felsefesinden derinden etkilenen Nietzsche, Apollon ve Dionysos tanrılarının anlamsal açılımlarını yeniden ele alır. Nietzsche'de Apollon; biçimin ,uyumun ve kontrolün, Dionysos ise taşkın ve coşkun duyguların, tutkunun simgelendiği iki kavramdır. Nietzsche'ye göre bu iki öğe, tabiatın yaratış/yıkış süreçlerini devindirir. Nietzsche, yeniden ele alıp yorumladığı bu iki kavramla estetik ve sanat anlayışını ortaya koyar.

Mantıksal bir çıkarsamayla, ama sezginin anında oluşan keskinliğiyle, sanatın sürekli gelişiminin Apolloncu ve Dionysoscu bir ikililiğe bağlı olduğunu anladığımızda estetik bilimi için çok şey yapmış oluruz: Yaradılışın, bazen araya giren uzlaşmalara rağmen sürekli çatışan cinsiyetliliğine bağlı olması gibi.

Kimi yorumcular tarafından Apollon-Dionysos ikililiği bir tür diyalektik olarak yorumlanmış olsa da, Nietzsche Sokrates tarzı bir diyalektik anlayışına karşı çıktığını her fırsatta dile getirmiştir. 

 *

Apollon ve Dionysos
Nietzsche Turin kliniğinde
Gerçekte iki Antik Yunan tanrısı olan Apollon ve Dionysos, Nietzsche’de anlamca yüceleştirilir ve oluşun merkezine koyulur. Sanatın bire bir oluşumu, bu iki kavrama bağlıdır.
Apollon ; Nietzsche’de anlamını “biçim”le bulur.
Dionysos ; Nietzsche’de anlamını “uyum”la bulur.
Nietzsche’ye göre, Eski Yunanlılar, bu iki sanat tanrısıyla, yani sırasıyla Heykel ve Müzik tanrılarıyla, sanatsal üretimin derin gizlerini keşfetmişlerdir. Apollon düş deneyimini ifade eder. O ışık saçan Tanrıdır, Dionysos ise esrime deneyimidir. Hayatın iki kanadı olan Apollon ve Dionysos, insanın yaratıcı gücünü ortak olarak biçimlendiren ve yön veren iki tanrıdır. Nietzsche’de bu tanrısal değişim ve dönüşüm, aslında hayatın sanatsallığına bir işaret, bir göz kırpmadır.
Dionysos müzik ve şarabın tanrısıdır. Yaratma eylemi, Dionysos ve Apollon’un odak noktasının yakalanması, Nietzshe’ye göre “dans etmek”tir.
Dionysos, varlığın özünü sezgiyle kavramaya, Apollon ise sezgiyle kavranan özün dışa, yani görünen dünyaya etki ettirmeye yarar. Nietzsche’ye göre sanat, bu iki “kavramsal” tanrının etkisiyle şekillenir.
Nietzsche’ye göre estetiğin temeli, bu iki kavramı anlamakla mümkündür. Bu konuda şöyle der:
“Mantıksal bir çıkarsamayla, ama sezginin anında oluşan keskinliğiyle, sanatın sürekli gelişiminin Apolloncu ve Dionysoscu bir ikiliğe bağlı olduğunu anladığımızda estetik bilimi için çok şey yapmış oluruz: Yaradılışın, bazen araya giren uzlaşmalara rağmen sürekli çatışan cinsiyet ikiliğine bağlı olması gibi…”
Nietzsche yorumlarına şöyle devam eder:
“Özet olarak, diyalektik, “ayak takımının bir intikam alma yöntemi”, “çaresiz insanların seçtiği bir Yahudi yöntemi”, “insanın gücünü kendince teşhir edip gösteriş yapması” ve bu yolla karşı tarafın iddasını kurnazca ve hileyle yere vurma isteğidir.”
Nietzsche, Sokrates’ten önceki Yunan felsefesine saygı duyar. Lakin ona göre Sokrates’ten sonraki çağ, Sokrates’in izlerini taşıdığı için onun gözünde neredeyse tamamen yozlaşmıştır. Sokrates’in yöntemide bir tür diyalektik olarak tanımlanabileceği için, diyalektik kavramı Nietzsche tarafından topyekün reddedilir.
İnsandaki yaratıcı güç şöyle dursun, Nietzsche’ye göre doğa yaratısı insan bile, doğanın bu iki kavramındaki odak tarafından yaratılmıştır. Kısacası ona göre Apollon ve Dionysos, doğanın elleridir. Doğa bu kavramlarla yaratır ve yıkar.
“En tuhaf ve zor sorunlarında bile yaşama “Evet” diyebilmek, en yüksek tiplerin kurban edilmesinde bile, kendi tükenmezliğinden sevinç duyan yaşam istemi -Dionysosça dediğim şey işte bu.”