Açgözlülük içsel bir boşluğun sonucudur.
Ancak kendinden bir şeyler verebilen kişi zengindir.
Ancak kendimize inanç duyduğumuz zaman, başkalarına da inanç duyabiliriz.
Anne sevgisi koşulsuzdur, koruyucudur, sıcak bir sığınaktır. Koşulsuz olduğu için denetlenemez ya da elde edilemez.
Aşk 'Seni Seviyorum çünkü sana ihtiyacım var' diye başlar, 'Sana ihtiyacım var... çünkü seni seviyorum' diye olgunlaşır.
Bilmek ve hala bilmediğimizi düşünmek en yüce marifettir.Bilmemek ve buna rağmen bildiğimizi düşünmek bir hastalıktır.
Bir amaca yönelik olmayan sevgide ancak, gerçek sevgi açılıp gelişir.
Birçok kişi, sevme sorununu ilkel bir biçimde ele almakta, kendi sevebilme gücünden, sevme ediminden çok sevilme olarak görmektedir. Onlar için sorun, nasıl sevilebilecekleri, nasıl sevimli olabilecekleridir.
Birini mükemmel olduğu için sevmezsin. "O" sen sevdiğin için mükemmeldir.
Bu açıdan bakılırsa insanın kattığı anlam dışında yaşamın hiçbir anlamı yoktur; insan başkalarına yardım etmediği sürece yapayalnızdır.
Burası ve şimdiki an sonsuzluktur.
Bütün ağır psikolojik hastalıkların temelinde narsisizm yatar.
Cinsel sevgi iki kişilik yalnızlıktır.
Çaresiz birini sevmek, yoksul ve yabancı birisini sevmek, kardeş sevgisinin ilk adımıdır.
Derin ve ihtiraslı sev… Kalbin kırılabilir ama hayatı dolu dolu yaşamanın tek yoludur.
Düşünmek günah işlemeye benzer, insan onun zevkini bir kere tattı mı artık ondan bir daha vazgeçemez.
Düşünmek günah işlemeye benzer, insan onun zevkini bir kere tattı mı artık ondan bir daha vazgeçemez.
Eğer ben sahip olduklarım isem ve sahip olduklarımı kaybettiysem; Kimim ben?
Eğer sevgi bir çiçekse, saygı onu koruyan saksıdır. Çiçek solmaya başlamışsa dikkat edin saksı mutlaka çatlamıştır.
Eğer sevginizi sevgi doğurmuyorsa bu, sevginizin, sevgi üretemediği anlamını taşır. Eğer seven kişi olarak yaşamınızı ortaya koyuyor ama sevilen bir kişi olamıyorsanız, sevginiz güçsüzdür. Şanssızlıktır.
Eğitim, bir çocuğa özel yeteneklerinin fakına varması için yardım etmektir. Eğitimin zıddı yönlendirmedir.
En önemli verme edimi, maddi şeyler değil aksine insana özgü dünyadan bir şeyler vermektir.
Erkekler zaferin, kadınlar ise yenilginin karakter özelliklerini taşıdıkları için, kadın-erkek ilişkilerinde, üstünlük ve yenilgi özelliklerini taşımayan bir beraberliğe rastlamak mümkün olmamaktadır.
Geçmişin tehlikesi esir olmaktı, geleceğin tehlikesi ise robot olmak.
Gerçek bilgiye erişmenin tek yolu sevme edimidir. Ancak bir insanı nesnel olarak tanıyarak, onun değişmeyen özüyle, sevgi edimi ile kavrayabiliriz.
Gerçek hiçbir zaman şiddet tarafından çürütülemez.
Günümüzde insanların mutluluğu "eğlenmeye" dayanmakta. Eğlenmenin altındaysa "almanın", tüketmenin doygunluğu yatmaktadır.
Günümüzde psikiyatri, psikoloji ve psikoanaliz insanları manipüle etmenin bir yolu olarak kullanılma tehlikesiyle karşı karşıyadır.
Hiçbir şey yaratıcılığı aşk kadar teşvik etmez, tabi aşkın gerçek olması koşuluyla.
Haset, kıskançlık, hırs, her çeşit açlık, bunların tümü tutkudur. Sevme ise zorlama olmadan sadece özgür olunduğunda yaşanabilen, insan gücünü somutlayan bir eylemdir.
Her insan mutlu olamaz... Çünkü; gereğinden fazla özler dünü, hak ettiğinden fazla düşünür yarını; ve hiç hak etmediği kadar bilinçsizce yaşar bugünü. Her insan mutlu olamaz. Çünkü; gereğinden fazla özler hayatından çıkanları. Hak ettiğinden daha büyük umutla bekler hayatına girecekleri ve asla göremez yanı başındakileri.
Hiçbir şey yaratıcılığı aşk kadar teşvik etmez, tabi aşkın gerçek olması koşuluyla.
İnanç insanın varoluşunun bir koşuludur. Sevgiyle olan ilişkisi açısından bunun anlamı kişinin kendi sevgisine olan inancı, başkalarında sevgi yaratabilme ve bu sevginin geçerliliğidir.
İnançlı olabilmek cesur olmayı tehlikeye atılabilmeyi acı ve düş kırıklığına hazırlıklı olmayı gerektirir. Emniyet ve güvenliği yaşamın birinci koşulu sayanlar inançlı olamazlar.
İnsan yaratma süreci içinde kendini dünya ile bütünleştirir. Tam çözüm, insanlarası birlikteki başarıda, bir başka insanla sevgi içinden kaynaşmada yatmaktadır.
Mantıklı düşünce kavramından bir kuramın oluşturulmasına doğru atılan her adımda inanca gerek vardır.
Ortak yaşam birliğinin tersine, olgun sevgi kişinin kendi bütünlüğünü, bireyselliğini koruyarak gerçekleştirdiği birliktir. Sevgi, insanı diğer insanlardan duvarları yıkan, onu diğerleriyle birleştiren, etkin bir güçtür. Sevgi kişinin soyutlanma ve ayrı olma duygularını yenmesini sağlar, kendisi olmasına, bütünlüğünü yitirmesine yol açar.
Otomatlar birbirlerini sevmedikleri gibi Tanrı'yı da sevmezler.
Otomatlar sevemezler. Onlar sadece "kişilik paketleri"ni birbirleriyle değiştirirler ve ucuza kapatma peşinde koşarlar.
Ölüm keskin bir acıdır. Fakat yaşamadan ölme düşüncesi katlanılmaz bir ızdıraptır.
Önemli bir problemde, yetkinizi aştığı halde size danışılıyorsa, kahramanlık yapmayın.Çünkü mutlaka olaya çözüm değil, suçlu aranıyordur.
Özel mülkiyetin, ona sahip olmayan insanlar için bile ne kadar önemli, dokunulmaz olduğuna çok güzel bir örnek şöyledir. Almanya'da birinci dünya savaşından sonra insanlar çok zor şartlar altında iken bir referandum yapılır ve insanlara sorulur Savaşı kaybetmemizin sorumlusu olan Alman imparatoruna/luğuna ait mülklere el konulması ve bunun fakir /zor durumdaki halk yararına kullanılması veya mülkiyete dokunulmaması hakkında ne istedikleri". Referandum sonucunda özel mülkiyet kendilerine ait olmadığı halde halk "Hayır el konulmamalı kararını alır.
Sevgi ancak iki insan birbirlerine varlıkların özünden bağlanır, her biri kendisinin varlığının özünden tanırsa, gerçekleşir.
Sevgi bir etkinliktir; edilgen bir olay değildir; bir şeyin içinde olmaktır, bir... şeye kapılmak değildir.
Sevginin etkin özelliği, en genel biçimde şöyle tanımlanabilir; Sevgi vermektir, almak değildir.
Sevgi, narsisizmin hemen hemen olmadığı alçakgönüllülüğün, nesnelliğin ve düşüncenin gelişmekte olduğu yerde vardır.
Sevgi, sevdiğimiz şeyin yaşaması, gelişmesi için duyduğumuz etkin ilgidir.
Sevgi, sevgi üreten bir güçtür. Güçsüzlük, sevgi üretememektir.
Sevgide insan en azından yalnızlıktan kaçıp sığınacağı bir liman bulabilir. iki kişi, dünyaya karşı bir tür ortaklık kurar ve u iki kişilik bencilliğin sevgi olduğu yanılgısına düşülür.
Sevgiden vazgeçmek olanaksız olduğuna göre sevgi konusundaki başarısızlıkların üstesinden gelebilmenin bir tek uygun yolu olarak bu başarısızlıkların nedenlerini gözden geçirip, sevginin anlamını incelemeyi geliştirmek kalıyor.
Sevginin yalnızca ayrıcalıklı bireysel değil de sosyal bir olgu olarak gerçekleşebilirliğine inanmak, insanın doğasını bilerek temellendirilmiş ussal bir inançtır.
Sevme sanatının uygulanabilmesi, inancın da uygulanmasını getirir.
Sevmek bir eylemdir edilgen bir duygu değil. Bir şeyin "içinde olmaktır" bir şeye "kapılmak" değil. En genel biçimiyle sevmenin etkin yapısı, sevmenin almak değil öncelikle vermek olduğu biçiminde tanımlanabilir.
Sevmek kendini karşılıksız olarak adamak, sevgimizin sevilen kişide de sevgi oluşturacağı ümidini taşımak demektir. Sevgi bir inanç eylemidir. İnancı az olanın sevgisi de azdır.
Sevmek öğretmenin tek yoludur.
Sıkılmama sevmenin tek koşuludur.
Tüketim ideoloğunun dileği bütün dünyayı yutmak; tüketici biberon için çığlıklar atan ebedi süt çocuğu.
Tüm uygarlığımız, karşılıklı kar sağlayan bir alış-veriş düşüncesi, satınalma açlığı üzerinde yükseliyor.
Yalan hiçbir şeyi yerinden kımıldatmaz.