Kızılderili kültüründe, bilgelik, algı, ayırt etme ve hileyi anlama özelliklerinin öğreticisi olarak düşünülür. Baykuşların tüyleri başka kuşların tüyleriyle karışmamalı ve sorumsuzca kullanılmamalıdır; çünkü, Şifaları çok güçlüdür.
Kırmızı bir beze sarılan baykuş tüyü şifasının, böylece kötülüklerden
uzak tutacağına ve etkisini koruyacağından söz edilir. Bazı kabileler
ise, baykuş tüyüne dokunmazlar. Baykuş paradoks ve gizin; yaşam ve
ölümün, dinlenmenin, dişiliğin, karanlığın ve bilinmeyenin öğretmenidir.
Kızılderili
kültüründe ayrıca baykuşların büyücülerin yardımcısı olduğuna inanılır.
Bu nedenle birçok Kızılderili toteminde baykuş motifine rastlamak
mümkündür.
Kuşları içerisinde maviyi gören tek kuş, Baykuş'tur.
Baykuş Yunan mitolojisinde zekâ, sanat, strateji, barış ve
savaşın tanrıçası olarak bilinen Athena'nın sembolleri: mızrak, zeytin
dalı ve baykuştur. Mızrak savaşı, zeytin dalı barışı, baykuş da
bilgeliği temsil eder. Athena, Roma mitolojisinde Minerva diye anılır.
Babası Tanrıların Tanrısı Zeus, annesi ise Hikmet Tanrıçası Metis'tir.
Efsaneye
göre, Tanrıça Athena, baykuşun bakışlarından, gece görme yeteneğinden
çok etkilenmiş ve gece kuşu olan kargayı bu görevden sürerek yerine
baykuşu getirmiştir. Baykuş, Athena’nın görmediklerini görüp Tanrıçayı
her daim haberdar etmiştir. Tanrıçanın kendisine ait baykuşun adı
‘Athena Noctua’ olarak geçer (Küçük Baykuş olarak da bilinir ) ve
Acropolis’in koruyucusu olduğu söylenir. Antik Yunan paralarına
baktığımızda üzerinde baykuşu görmemizin bir sebebi de bu kuşun ayrıca
ticaret üzerinde bir koruyucu gözlemci olduğuna inanılmasındandır.Rivayete göre baykuşa gece görme yetisini kazandıran, içinden gelen sihirli bir ışıktır.
Antik Yunan Çağı’nda baykuşlar ordunun da koruyucusu olarak görülürdü.
Tabii bunu bir yerde Athena’nın bilgeliğin yanı sıra Savaş Tanrıçası
(Ares’ten farklı olarak) olmasına, baykuşun da Athena’nın simgesi
olmasına bağlayabiliriz. Rivayete göre, savaş sırasında Yunan Ordusu’nun
üzerinden uçan bir baykuş zafere işarettir.