Genel olarak herkesçe kabullenilmiş Buddha imgesini aşan bir
Buddha yaratmak, daha önce eşine rastlanmamış büyük bir başarıdır.
Siddhartha, benim gözümde, Kutsal Kitap'tan kat kat üstün bir
ilaçtır..." XX. yüzyılın en önemli romancılarından Henry Miller'a bu
sözleri söyleten Siddhartha, 1946 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Alman
yazar Hermann Hesse'nin başyapıtıdır. Birinci Dünya Savaşı'nı izleyen
yıllarda insanları yaşamlarını yeniden kurmaya çağıran, Doğu
gizemciliğini yücelten Siddhartha, kuşaklar boyunca bir kılavuz kitap
olma özelliğini korumuştur. Siddhartha'da, Buddha'nın yaşamının ilk
yıllarını şiirsel bir üslupla anlatan Hesse, insanın öz benliğini
bularak uygarlığın yerleşik biçimlerinden kurtulmaya çalışmasını işler.
"Bu kitapta," der Hesse, "tüm dinlerde, insanların benimsediği tüm
inanış biçimlerinde ortak olan yanı, tüm ulusal ayrımları aşan, tüm
ırkların, tüm bireylerin benimseyebileceği şeyi yakalamaya çalıştım."
------
Bazen yüreğinin derinliklerinden can çekişen hafif bir ses geliyordu
kulağına; ses öyle hafiften yankılanıyordu ki, Siddhartha zor
işitebiliyordu. Her defasında garip bir ömür sürdürdüğünü, tümü de
yalnızca oyun olan pek çok şey yaptığını, neşe ve bazen haz içinde vakit
geçirmesine karşın gerçek hayatın ona hiç dokunmaksızın yanı başından
akıp gittiğini düşünüyor, bir saat kadar bunun bilinci içinde yaşıyordu.
Bir top oyuncusu nasıl toplarla oynarsa, o da işleriyle ve çevresindeki
insanlarla oynuyor, bu insanları seyrediyor, onlarla eğleniyordu;
gelgelelim, bütün yüreğiyle ve varlığının derinliklerinden kaynayan
pınarla işin içinde değildi. Söz konusu pınar adeta kendisinden uzak bir
yerlerde akıp gidiyor, göze görünmeden boyuna sürdürüyordu akışını,
onun yaşamıyla hiçbir alıp vereceği kalmamıştı. Böyle düşünceler
karşısında birkaç kez irkildi Siddhartha, günlük yaşamın bütün o çocuksu
uğraşlarına ben de kendimi vererek bütün kalbimle katılsam, ben de
gerçekten yaşasam, gerçekten bir şeyler yapsam, gerçekten yaşayıp
hayattan keyif alsam, böyle bir seyirci gibi hayatın yanı başında durup
dikilmesem diye geçirdi içinden.