"Varlık 'idesinin' menşei ve imkanlarını
araştırabilmek için, formal-mantıksal 'soyutlama' yoluna gitmek, yani
teminat altına alınmış bir soru ve cevap ufkunu tayin etmiş olmak asla
yeterli olamaz. Yapılması gereken şey, ontolojik fundamental soruyu
aydınlığa taşıyacak bir yol arayıp bulmak ve onu katetmektir. Bu yolun,
yegane yol olup olmadığına ve hatta doğru yol olup olmadığına, onu
katettikten sonra karar verebiliriz. Varlığın nasıl yorumlanması
gerektiğine ilişkin kavgayı halihazırda çözümleyebilmemiz mümkün
değildir, çünkü o henüz başlamamıştır bile. Netice itibariyle bu kavgayı
'zorla başlatmak' da mümkün değildir, çünkü kavganın başlayabilmesi
için bazı hazırlıklara ihtiyaç vardır. İşte bu inceleme, tam da bu istikamette yol almaktadır.Yoksa
asli zamandan hareket edip varlığın anlamına vardıran bir yol mu
vardır? Yoksa bizatihi zaman kendini varlığın ufku olarak mı açığa
çıkarmaktadır?" (Martin Heidegger)
"Sıkıntı, korku ile karıştırılmalıdır. Korkunun dünyanın ya çevresel yahut birlikte bulunma bölgesine belli bir objesi bulunur. Bir âlet, bir eşya yahut bir şahıs korkunun kaynağını teşkil eder. Halbuki sıkıntının kaynağı belirsizdir ve lokalize edilemez. Bu kaynak, yokluktur. Yokluk ise hiçbir zaman objektif hale getirilemez ve kavramlaştırılamaz."