12 Eylül 1980'de silahlı kuvvetlerce, Genelkurmay Başkanı'nın önderliğinde ve dört kuvvet komutanının eşliğinde, emir-komuta zinciri içinde devlet yönetimine el konulması, Kemalist Devrim'e yönelik tam bir karşı-devrim süreci getirdi ülkemize.
Kemalist Devrim'in temel ilkesi, başta belirttiğim gibi, ulusal güçleri etkin ve ulusal istenci egemen kılmak idi. 12 Eylül darbesinin icraatı gösterdi ki, onların ilkesi parasal güçleri etkin ve ulusal istenci edilgin kılmaktır. Bu durum karşı-devrimden başka bir sözle nitelenemez. Üstelik laiklik ilkesine bu süreçte vurulan darbe, karşı-devrim'in öteki büyük göstergesidir. En acı olanı da, bütün bu karşı-devrim hareketinin Atatürk
diye diye, Atatürkçülük adına yapılmış olmasıdır. Atatürk'ün
oluşturduğu bütün çağdaş kurum ve kuruluşların kapatılması, öğrenim
birliğinin kaldırılması, güya komünizmi önlemek amacı ile Kuran Kursları
adını taşıyan irtica yuvalarının çoğalmasına göz yumulması, dinsel
gereksinmeler için aydın din adamı yetiştirmek amacıyla açılmış olan ve
sonradan adları Liseye dönüştürülen ve sayıları gereğinden fazla
çoğaltılan İmam Hatip Okulu mezunlarına -Harbiye dışında- bütün
üniversite ve yüksekokul kapılanını açılmasının sürdürülmesi, bu karşı
devrim hareketinin belirgin icraatındadır.
TIK
12 Mart ve 12 Eylül’ü hem karşıdevrim, hem de “faşizm” olarak niteleyen Velidedeoğlu, o karanlık
günlerde “İşkencenin bitmesi için yazılar kaleme alıyor, İnsan hak ve özgürlüklerinin korunması ve
güvence altına alınması gerekir” diyordu. Pek çok ödül alan Velidedeoğlu, yine bir ödül töreni
sırasında, 1990 yılında Atatürk Uluslararası Barış Ödülü’nün Kenan Evren’e verilmesi üzerine, “Bana
verilen bu ödül, halk ödülüdür. Oysa Evren’e ödülü devlet veriyor. O Ödül bana verilseydi kabul
etmezdim.” diyordu.
günlerde “İşkencenin bitmesi için yazılar kaleme alıyor, İnsan hak ve özgürlüklerinin korunması ve
güvence altına alınması gerekir” diyordu. Pek çok ödül alan Velidedeoğlu, yine bir ödül töreni
sırasında, 1990 yılında Atatürk Uluslararası Barış Ödülü’nün Kenan Evren’e verilmesi üzerine, “Bana
verilen bu ödül, halk ödülüdür. Oysa Evren’e ödülü devlet veriyor. O Ödül bana verilseydi kabul
etmezdim.” diyordu.
*
12 Eylül Karşı - Devrim sürecini anlatan bu
kitap kısa sürede tükendiği için 2. Basımını yapmak zorunda kaldık.
Velidedeoğlu'nun usta kalemiyle anlatılan bu süreç günümüze kadar
sürmektedir. İkinci basının bir özelliği de kitabın başına devrim ve
karşı devrim kavramlarını anlatan bir bölümün eklenmiş olmasıdır.
Kitabın sonunda ise 12 Eylül sürecinin günümüzdeki durumunu gösteren
yazılar yer almıştır.Yayınevimiz okurlarına ülkemizin çok önemli bir
tarih parçasını günce gibi adım adım, gün güz izleyen yazılardan oluşan
bu kitabın ikinci basısını sunmakla onur duyar.
Hıfzı Veldet Velidedeoğlu – 12 Eylül – Karşı Devrim
12 Eylül’ün 10. Yılı 1980 - 1990
Evrim Yayınları / İstanbul / 395 Sayfa