09 Ocak 2022

Zenginlik Zihniyetin Ürünüdür - Dr. Nurettin Aydın

Neden bazı toplumlar zengin, bazıları fakirdir? Neden bazılarının geleceğini başkaları belirler? 
 
Bölgemizde bu soruların cevabı genellikle şöyledir; sistem, devlet, sömürgeci güçler, petrol, doğal zenginlikler....vs. vs. 
 
Peki gerçek nedir? Sadece bir şehrimiz büyüklüğünde olan Hollanda’nın, nüfusu 9 milyon olan İsviçre’nin, susuz çölün ortasında olan İsrail’in ve %80’i tarıma elverişsiz, petrolü ve doğal zenginliği olmayan Japonya’nın zenginlik kaynağı nedir? Çok sert kış koşulları yaşayan ve 4 aylık yazın çoğu bulutlu geçen İskandinav ülkelerinin zenginlik kaynağı nedir? 
 
Dünyadaki bütün örnekler, gerçek zenginliğin insan kaynağı olduğunu göstermektedir. Evet ne petrol, ne iklim, ne geniş verimli topraklar, nede zengin madenler. Arap ülkelerindeki petrol, ancak gelişmiş ülkelerin yaptığı araçlar sayesinde değer kazanmaktadır. Doğal kaynaklar eninde sonunda bitmektedir. Oysa sürekli gelişen ve yenilenen gerçek kaynak insan kaynağıdır. Elbette vasıflı insan kaynağı. 
 
Nedir bu vasıf? Kendisinden başlayarak, topluma, tabiata yön verebilen, işleyebilen, geliştirebilen ve değer katabilen insan kaynağı. Eleştirmek yerine çözüm arayan, pineklemek yerine çaba gösteren zihniyete sahip insan kaynağı. 
 
 Özünde kalıcı bütün zenginliklerin arkasındaki kaynak budur. 
 
Durumundan şikayetçi olan her kişinin ve her toplumun, derdinin dermanıdır bu. Hayat karşısında doğru tavır budur. Elbette ki bu tavır, sürekli öğrenmeyi, gelişmeyi, geliştirmeyi, değer katmayı içerir. Bu konuda durmak bilmez bir azim ve irade içerir. İşte bizim bölgemize ve toplumumuza aşılamak istediğimiz zihniyet budur. Bu zihniyet mevcut bütün sorunları zaman içinde en uygun şekilde çözecektir. Halil Cibran’ın dediği gibi “bilgi gerçek asalettir”...     

Zümrüd-ü Anka Bülteni