14 Ocak 2022

Richard Dawkins

 

"Doğal dünyada her yıl çekilen acı düşünülebilir makul sınırların ötesinde. Benim bu cümleyi kurduğum dakika içinde, binlerce hayvan canlı canlı yeniyor, başka bir sürü hayvan hayatları için kaçıyor, korkuyla bağırıyorlar, diğerleri acımasız parazitler tarafından yavaşça tüketiliyor, her türden binlercesi açlıktan, susuzluktan ve hastalıktan ölüyor. Ve öyle olmalı. Eğer bolluk dönemi olursa, bu gerçek, açlık ve sefalet tekrar gelene kadar nüfusta otomatik olarak bir artışa yol açacaktır. Elektronlarla, bencil genlerle, kör fiziksel güçlerle ve genetik kopyalamayla dolu bir evrende bazı insanlar acı çekecek, bazıları daha şanslı olacak ve bunda asla bir ritim, bir mantık veya bir adalet bulamazsınız. Gözlemlediğimiz evren, eğer bir dizayn, bir amaç, bir kötülük, bir iyilik yoksa ama sadece acımasız bir aldırmazlık varsa bekleyebileceğimiz özelliklere sahip."

"Bütün dinlerin virüslerin salgınına çok benzer bir akıl hastalığı olduğunu düşünüyorum. Din mükemmel bir kültürel yapı. Ama bu onu gerçek yapmıyor ve beni gerçek ilgilendiriyor. Çiçek virüsü mükemmel bir virüs. İşini çok güzel yapıyor. Ama bu onun iyi olduğu, ve yok olmasını istemediğim anlamına gelmiyor."

"AIDS, deli dana, ve bunun gibi bir çok hastalık hakkında kıyamet habercisi yorumları yapmak modaya çok uygun. Ama diyebiliriz ki iman, çiçek virüsüyle kıyaslanabilecek kadar, dünyanın en büyük şeytanlarından biri ama yok edilmesi daha zor."

"Dünyadaki bütün tarikatlar içinde, esrarengiz bir rastlantıyı görüyoruz: ezici bir çoğunluk sadece ailesinin ait olduğu tarikatı seçiyor. En iyi delile, en iyi mucizelere, en iyi ahlaki yapıya, en iyi ibadethaneye, en iyi müziğe sahip olanı değil: iş tezgahdaki dinlerden bir tanesini seçmeye gelince, dinlerin potansiyel erdemleri, aile etkisinin yanında hiçbir şey ifade etmiyor. Bu açık bir gerçek ve kimse de inkar edemez. Ama bunun nedensiz doğasını çok iyi bilen biri, bir şekilde dinine sıkıca bağlanıyor, hem de öyle bir fanatiklikle ki, başka bir dine inananı öldürmeye hazır olarak."

Hayat, rastlantısal olarak değişen kopyalayıcıların, rastlantısal olmayan hayatta kalışlarının ürünüdür. Şurası çok açıktır ki, eğer Darwinizm, zannedildiği gibi sadece şansa dayalı bir teori olsaydı, işe yaramazdı."