Ev kavramı bize kişinin o ev içersinde yaşadığı süreklilikle devam eden ve hiçbir zaman bitmeyecek var olan bir düzenin yarattığı psikolojik baskının bir dışavurumudur. Daha çok kadınların yaşadığı bir durum olan anne olma, eş olma durumu kişiyi sosyal yaşantısından, kendi varoluşundan, üretimlerinden uzaklaştırmakta sadece hizmet eden, kendini yok sayan bir oluşum içersinde gösterir. Kadın hangi statüde olursa olsun bu durum hiçbir zaman farklılaşmamıştır. Bu konuda gizdökümcü bir tavırla ele aldığı;
Sylvia Plath’ın Aday şiiri incelenebilir.
"Al sana boş elini
Dolduracak ve sana çay getirecek
Ve baş ağrılarını geçirecek
Ve Ne istersen yapacak bir el
Evlenir misin onunla?
Gün gelince
Başparmağıyla gözlerini kapatıp
Kederden eriyip yok olacağı garanti edilir." (Plath, 2016)