1941 yılında genç bir bilim insanı ve yazar olarak Isaac Asimov, Edward Gibbon’ın yazdığı Roma İmparatorluğu'nun Gerileyiş ve Çöküş Tarihi’nden etkilenerek çağının çok ötesinde bir destan yazdı: Galaktik İmparatorluk’un çöküşü ve feodalizmin dönüşü, İkinci Galaktik İmparatorluk dönemindeki güvenli ortamdan geçmişe bakan bir bakış açısıyla anlatıldı. İşte bu süreç sonucunda “Tarih tahmin edilebilir mi?”, “Toplum nasıl yönetilmeli?” ya da “İmparatorluklar neden yükselir ve çöker?” gibi soruları sormaktan çekinmeyen destansı Vakıf Serisi ortaya çıktı.
Vakıf, çökmekte olan İmparatorluk’a rakip olacak kadar gelişmişti.
Üstün teknolojisi ve diğer gezegenlerin sahip olmadığı enerji
kaynaklarına ulaşabilmesi sayesinde Galaksi’nin dört bir yanından destek
görüyordu, kısacası her şey Seldon’ın Planı’na göre ilerliyordu. Ancak
öngörüsünü geniş kitleler üzerinden yapan bu plan, giderek daha da
güçlenen bir kişiyi hesaba katmamıştı: duyguları ve düşünceleri kontrol
etme gücü olan Katır’ı. Katır’ın, Galaksi’yi ele geçirmesini engelleyen
tek şey ise yeri gizli tutulan ve insanların bu sırrı korumak adına
ölmeyi göze aldığı, gizemli İkinci Vakıf’tı.
Asimov, Vakıf Serisi Robot Yasaları ve Röportajlar