02 Nisan 2021

"Gençliğimiz" Peyami Safa

2 Nisan 1899'da istanbul Gedikpaşa'da doğdu ve ismi Tevfik Fikret tarafından konuldu. Babası Trabzonlu köklü bir aileye mensup olan şair İsmail Safa, annesi Server Bedia Hanım'dır. Bir buçuk yaşınday­ken babası sürgünde bulunduğu Sivas'ta öldü ve ağabeyi İlhami ile birlikte annesi tarafından zor şartlarda yetiştirildi. İlk öğ­renimine devam ederken sağ kolunda ortaya çıkan kemik veremi yüzünden kendini çok küçük yaşta doktorların, hasta bakıcıların ve ilaç kokularının arasında buldu (1908) 1910'da başladığı Vefa İdadi­si 'ni bu hastalık ve ailesinin geçim zorlukları sebebiyle bırakmak zorunda kaldı. Babasının yakın arkadaşlarından Abdullah Cevdet'in hediye ettiği Petit Larousse'u ezberleyerek başladığı Fransızca'sını ilerletirken edebi eserlerin yanı sıra tıp, psikoloji ve felsefe kitaplarına ilgi duydu. Tiyatro eğitimi almak için Darülbedayi imtihanlarına girdi, fakat başarılı olması­na rağmen devam edemedi (ı9ı4). Savaş şartlarında geçim sıkıntısı artan annesinin yükünü hafifletmek için Posta-Telgraf Nezareti'nde göreve başlatıldı. Ardından Boğaziçi'ndeki Rehber-i ittihad Mektebi'ne muallim olarak girdi ( 1917) ve bir süre Düyün-ı Umümiyye İdaresi'nde çalıştı (1918) Mütareke döneminde öğretmenlikten ayrılıp ağabeyi ile birlikte Yirminci Asır gazetesini çıkardı. Bu gazetede "Asrın Hikayeleri" başlığı altında yayımlanan küçük hikayeleriyle dikkatleri çekti ve ilk kalem kavgasını Küçük Beyler adlı adapte piye-sini eleştirdiği Cenab Şahabeddin'le yaptı (1919).Alemdar gazetesinin açtığı hikaye yarışmasında derece alınca devrin yazarları tarafından teşvik edildi.
 

Peyami Safa, Cumhuriyet'in edebiyat sayfasını yönetmeye başladığı günlerde çı­karılan af kanunundan faydalanmak amacıyla Türkiye'ye dönen ve tutuklanan Nazım Hikmet'in (Ran) affedilmesini sağla­mak için onun "Yanardağ" şiirini yayımlamıştı. Ancak gazete ertesi gün bu şiirin ve altındaki imzanın kendi görüşleriyle hiçbir alakasının bulunmadığına dair bir açıklama yaptı. Bu olay üzerine gazeteyle arası açılan Peyami Safa bir süre sonra işinden ayrılıp Nazım Hikmet'in de yazdığı, Zekeriya Sertel tarafından çıkarılan Resimli Ay mecmuasında çalışmak zorunda kaldı. Hareket dergisinde de Nazım Hikmet'le birlikte yazı yazan Peyami Safa'nın bu derginin ilk sayısında çıkan "Varız Diyen Nesil" başlıklı yazısı genç edebiyatçı neslin görüşlerini yansıtan bir beyanname niteliği taşıyordu ( 1929) Bu nesil Yakup Kadri (Karaosmanoğlu) tarafından Milliyet gazetesinde eleştirilince basın tarihine "Saman Ekmeği Kavgası" diye geçen ünlü kalem tartışması başladı. Aynı yıl Resimli Ay'da başlatılan "Putları Yıkıyoruz" kavgasında da Nazım Hikmet'le beraber hareket eden Peyami Safa bu yüzden sık sık Bolşeviklik'le suçlandı, fakat kendisi her seferinde bu iddiayı reddetti. Nazım Hikmet ve çevresiyle ilişkilerini Resimli Ay kapandıktan sonra da sürdürdü. 1930'ların başında Ağa­oğlu Ahmet'in çevresinde oluşan fikir hareketine katılarak liberalizme kaydı ( 1932). Bu arada keşfettiği Cahit Sıtkı'yı (Tarancı) Cumhuriyet gazetesinde üç yazıyla kamu oyuna tanıttı. Aynı yıl annesini kaybetti. Daha sonra ağabeyi İlhami ile birlikte Hafta adlı magazin dergisini çıkardı ( 1934-1936) . Bu arada Nazım Hikmet'in de yazdığı Tan gazetesinde köşe yazılarına başladı (2 Ağustos 1935). İki yazarın aynı sayfada önce ima yoluyla birbirini eleştirme­si daha sonra büyük bir kavgaya dönüştü. Bu çatışma, Peyami Safa'nın ömrünün sonuna kadar sürecek antikomünist mücadelesinin başlangıcı oldu. Hafta dergisinin ardından yirmi bir sayı çıkarabildiği Kültür Haftası ( 1936) kapanınca Avrupa seyahatine çıkan Peyami Safa, yaklaşık bir ay süren seyahat izienimlerini Cumhuriyet gazetesinde tefrika ettikten sonra Büyük Avrupa Anketi adıyla kitap halinde yayımladı ( 1938). Kemalist inkılabın felsefi temellerini kurmaya çalıştığı Türk İnkılabına Bakışlar da aynı yıl neşredildi.
 
 Gençliğimiz, Peyami Safa tarafından kaleme alınan ve 1922 yılında basılan öyküsü.