20 Şubat 2021

1900 yılının ilk baharında Urla’da doğan Yorgos Seferis

 

1900 yılının ilk baharında Urla’da doğan Yorgos Seferis, Birinci Dünya Savaşı’nın başında on dört yaşında; 1921 yılında Florina’da doğan Necati Cumalı da 1923 Türkiye-Yunanistan Nüfus Mübadelesi sırasında ata topraklarını terk ederler. Yazarlarımız sırasıyla 1971 ve 2001 yıllarında hayata gözlerini yumduklarında, ne Türkiye ne de Yunanistan’ın asla hak iddia edemeyeceği ebedi topraklardadırlar artık.

Bir dönemin en ünlü futbolcuları cennette buluşmuşlar. Yorgos ve Necati de oradalarmış. Fıkra bu ya, cennetin baş meleği azılı bir futbol taraftarı. Çağırmış şeytanı, o da futbol delisi bu arada, demiş oynatalım şu Yunanlılarla Türkleri bakalım ne olacak. “Boşuna oynamayalım biz kazanırız!” demiş Yorgos, takımından emin. “Olur mu en iyi futbolcular bizde!” demiş Necati gerine gerine. Melekle şeytan birbirlerine bakıp pek eğlenmişler, şad olmuşlar: “Ama bütün hakemler bizde naber!”

 Bu fıkra sayesinde literatürümüze yeni bir deyim kazandırmış olduk mu dersin, meleklerin ve Moiraların maskarası olduk mu?

  

Yorgos doğumundan elli yıl sonra, ata topraklarına kısa süreli bir ziyarette bulunur:

Sabah saat 08.00. Seferis, yanındakilerle birlikte İzmir’den İskele’ye gitmek üzere cipe binip yola çıkıyor. İskele’ye doğru yol alırken, Seferis hissettiklerini şöyle yazmıştır “Günlük”e:

“…Aklımda sabit bir fikir halinde Scala. Sanki anlayamadığım bir büyü ayinine katılmış gibiyim. Neticesinde nelerin olacağını hesaplayamadığım bir krizin eşiğinde bulunduğumu hatırlıyorum. Bilinçsizce bunu nasıl hazırladım, belki yaptığım ölüleri tahrik etmek, doğal düzeni ihlal etmek gibi ahlaksızca bir hareketti.

Geri dönmek için artık geç. Makine çalışmaya başlamıştı: diğer ucundan birisinin düzenli bir şekilde, ısrarla sardığı o sahilin ipliği ile bağlanmışım. Fakat hava, renk, gökyüzü ebediyen muzaffer, gözlerin gerçekten görüyor mu, görmeyi arzuluyor mu, bilemiyorsun”

  

Seferis’in Urla İskele’daki Aile Evi

 hayatevi