29 Aralık 2020

Susan Sontag - Fotoğraf Üzerine


Herhangi bir insanın vahşetin en amansız boyutlarını gösteren fotoğraflarla ilk defa karşılaşması, bir tür ifşadır, prototipik açıdan da modern ifşadır. Benim kendi payıma bu ifşayı yaşadığım an, Temmuz 1945'te Santa Monica'daki bir kitapçıda tesadüfen gördüğüm Bergen-Belsen ve Dachau fotoğraflarıydı. O güne değin -fotoğraflarda ya da gerçek hayatta- görmüş olduğum hiçbir şey, içimi bu denli keskince, derinden ve anında deşmemişti. Gerçekten de, tam olarak ne hakkında olduklarını kavramam yılları alsa bile, hayatımı o fotoğrafları gördüğümden önceki dönemim (o zaman henüz on iki yaşındaydım) ile sonraki dönemim olarak ikiye ayırdığımı söylersem abartıya kaçmış olmam. Onları görmem neye yaramıştı? Kaldı ki, fotoğraftan başka bir şey değildi onlar -o güne değin hemen hiç haberim olmamış ve etkilemek için de hiçbir şey yapamayacağım bir olayın, hemen hiç tasavvur edemeyeceğim ve dindirmek için de elimden en ufak bir şey gelmeyecek olan bir ıstırabın fotoğrafları. Fakat o fotoğraflara baktığımda içimde bir şey kırılmıştı. Bir sınıra dayanmıştım ve bu salt dehşetin sınırı değildi; tesellisi mümkün olmayan bir kedere düşmüş, yaralanmıştım, ama duygularımın bir kısmının katılaşmaya başladığını da hissetmiyor değildim; içimde bir şey ölürken, bir şey de hâlâ feryat edip duruyordu. 
 
* * * 

Her şey bir denemeyle başladı; fotoğraflanmış görüntülere her yerde rastlamanm öniünüze çıkardığı bazı estetik ve ahlaki sorunlar hakkında yazdığım bir denemeyle. "Ancak ben, ondan sonra fotoğrafların ne olduğu konusuna ne kadar çok kafa yorduysam, yazdığım metinler de o ölçüde karmaşık ve anlam yüklü hale geldiler. Bu suretle, yazdığım bir dene­me öbürünü, öbür deneme (kendimi de şaşkınlık içinde bıra­karak) bir diğerini doğurdu ve böylece, bu konu hakkında ka­leme aldığım ilk denememde kaba hatlarıyla ortaya koydu­ğum, daha sonraki denemelerimde de iyi belgelerle destekle­diğim ve konunun biraz da dışına çıkarak topladığım argü­maru, daha teorik bir açıdan özetleyerek genişletebileceğim derecede ileri gitmemi ve sonunda bir noktada durmamı sağlayacak bir süreç (fotoğraflann anlamı ve gelişim seyri hak­kında bir dizi deneme) ortaya çıktı.
 
Sözünü ettiğim bu denemeler ilk önce (biraz değişik bir bi­ çimiyle) The New York Review of Books'ta yayınlandı ve sanırım bu derginin editörleri olan ve kafayı fotoğraf sanatına taktığı­mı iyi bilen yakın dostlarım Robert Silvers ile Barbara Epste­in'ın teşvikleri olmasaydı, onlan yazmayı aklıma bile getir­ mezdim. Dolayısıyla, burada hem onlara, hem de bana sabırla öğüt verip yardımlarını esirgemeyen arkadaşım Don Eric Le­vin'e duyduğum minnettarlığı açıkça ifade etmek isterim. S.S. Mayıs 1977