Öyle ki, kanunların 229. maddesinde “Eğer bir mimar, bir adama ev yapıp, yapıtını sağlam yapmazsa ve yaptığı ev çöküp, evin sahibinin ölümüne sebep olursa, o mimar öldürülecektir” denilmektedir. Burada verilen ceza çok net olup, evin sahibi ölürse mimarda ölür şeklindedir. Ancak evin sahibinin oğlu ölürse yine aynı ilkeye göre mimarın oğlu da öldürülmektedir. 230. madde ise bu duruma açıklık getirmektedir. Maddenin tercümesi şöyledir: “Eğer mimar evin sahibinin oğlunun ölümüne sebep olursa, o mimarın oğlunu öldüreceklerdir”. Aynı ilke kölenin ölmesi durumunda da geçerlidir ancak köleler mal mahiyetinde oldukları için onların değeri tazmin edilmektedir. Konuya açıklık getiren 231. maddenin tercümesi şöyledir: “Eğer ev sahibinin kölesinin ölümüne sebep olursa ev sahibine köle yerine köle verecektir”. Ayrıca ev sahibinin maddi kaybı olması halinde bu da mimar tarafından telafi edilmektedir. Nitekim 232. maddede de “Eğer mal heba olursa, zarara uğrayan her şeyi (mimar) ödeyecektir. Yaptığı ev, sağlam olmadığı için çökerse, kendi malından çöken evi (yeniden) yapacaktır” hükmü yer almaktadır. 233. maddede ise mimarın yaptığı ev yıkılmazsa ancak yine de çürük olduğu anlaşılırsa hatanın düzeltilmesi yine onun sorumluluğundadır. Maddenin tercümesi şöyledir: “Eğer bir mimar bir adama ev yapar fakat yapıtını kuvvetlendirmezse ve duvar yıkılmaya yüz tutarsa, o mimar kendi gümüşüyle (parasıyla) o duvarı sağlamlaştıracaktır”
04 Kasım 2020
Mimar Ve Ustalara Verilen Cezalar
Eskiçağ Mezopotamya hukukunda ilginç uygulamalardan bir tanesi de inşaat ve gemi yapımı ile uğraşan mimar ve ustaların suiistimalleri neticesinde insan ölümüne sebebiyet vermeleri durumunda ölümle cezalandırılmalarıdır. Söz konusu hukuki yaptırım mağdurun aile efradının başına gelmesi durumunda da uygulanmakta ve mimar ya da ustanın aile efradı da aynı şekilde cezaya çarptırılmaktadır. Bu tür uygulamanın detayları daha çok Hammurabi kanunlarından öğrenilmektedir. Nitekim Hammurabi kanunları mimarlara büyük mesleki sorumluluklar yüklemekte, mimarın yaptığı evin yıkılması ve can kaybının olması durumunda cezası kısasa kısas ilkesi gereğince verilmektedir.