22 Mayıs 2020

Honoré De Balzac "Kendini arasına dahil etmediğin iki fikri bir araya getiremem."


 

   Sevgili meleğim,
Neredeyse delirmek istediğim kadar, sana kızgınım: Kendini onların arasına sokmadığın iki fikri bir araya getiremem. Artık senden başka hiçbir şey düşünemiyorum. Kendime rağmen, hayal gücüm beni taşıyor. Seni yakaladım, seni öpüyorum, seni okşuyorum. En aşk dolu okşamaların binlercesi beni ele geçiriyor. Her zaman içinde olacağın kalbim gibi… Şu anda da fazlasıyla oradasın. Orada sana dair nefis hislerim var. Ama Tanrım, beni nedenimden mahrum edersen, benim için ne olacaksın? Bu, bu sabah beni korkutan bir monomania (sabit fikir, saplantı). Her an ayağa kalkıp kendime şunu söylüyorum, “Gel, oraya gidiyorum!”. Sonra yükümlülüklerimin duygusuyla hareket edip tekrar oturuyorum. Korkunç bir çatışma var. Bu bir hayat değil. Daha önce hiç böyle olmadım. Her şeyi mahvettin. Seni düşünürken kendimi aptal ve mutlu hissediyorum. Bir anda bin yıl yaşadığım lezzetli bir rüyada koşuşturuyorum. Ne korkunç bir durum! Sevgiyle aşmak, her bakışında sevgiyi hissetmek, yalnızca sevgiyle yaşamak ve kendini kederlerin tükettiğini görmek ve binlerce örümceğin ağına takılmak… O, sevgilim Eva, bunu bilmiyordun. Kartını aldım. Benden önce orada ve şimdi sanki buradaymışsın gibi konuştum. Seni dün gördüğüm gibi görüyorum, çok güzel, şaşırtıcı derecede güzel. Dün, bütün akşam boyunca kendi kendime “O benim!” dedim. Ah! Cennet’te melekler benim dün olduğum kadar mutlu değiller!

Haziran, 1835