1. Ünlü mahlasının kökenleri belirsizdir.
Voltaire’ın babasıyla ilişkisi, onu edebiyata olan arzusundan vazgeçirmeye çalışması ve hukuk alanında bir kariyere zorlamaya çalışması yüzünden gergindi. Muhtemelen babasının değerlerini reddettiğini göstermek için, ailesinin adını kullanmayı bıraktı ve 1718’de ilk oyununu tamamladıktan sonra “Voltaire” kalem adını kabul etti. Voltaire mahlasının anlamını asla açıklamamıştı, bu yüzden akademisyenler sadece isminin kökenleri hakkında sadece tahmin yürütebiliyor. En popüler teori bu ismin “Arouet” kelimesinini Latinize bir okunuşundan evrildiği yönünde ama başka teoriler bunun aile malikanesinin ismine bir gönderme ya da Voltaire’ın inatçılığına iğneli bir gönderme olarak verilmiş olabilecek “gönüllü” [volunteer] takma adına bir işaret olabileceği yönünde.
2. Yaklaşık bir yıl boyunca Bastille’de hapsedildi.
Voltaire’ın iğneleyici zekâsı ilk olarak Mayıs 1716’da, Fransız kral naibinin ailesiyle alay eden şiirler yazdığı için Paris’ten sürgün edilmesiyle başını belaya soktu. Ancak Voltaire çenesini tutamıyordu ve sadece bir yıl sonra Kral naibinin, kızıyla ensest bir ilişki içerisinde olduğunu ima eden skandal bir şiir kaleme almasıyla tutuklandı ve Bastille’e hapsedildi. Bastille’de kaldığı sürenin kendisine düşünmek için fırsat olduğunu söylüyordu ve serbest kalana kadar parmaklıkların arkasında 11 ay geçirdi. Daha sonra Nisan 1726’da kendisine hakaret eden ve döven bir aristokratı düelloya davet ettiği için Bastille hapishanesinde kısa bir süre daha geçirmek zorunda kaldı. Hapis cezasından kurtulmak için kendisini üç yıllığına gönüllü olarak İngiltere’ye sürdü.
3. Fransız piyangolarındaki bir açıktan faydalanarak çok zengin oldu.
1729’da Voltaire, matematikçi Charles Marie de La Condamine ve başkalarıyla birlikte Fransız ulusal piyangosundaki bir boşluktan yararlanmak amacıyla biraraya geldi. Hükümet her ay çok büyük ödüller veriyordu ancak hesaplamadaki bir hata, ödemelerin piyasadaki tüm biletlerin değerinden daha büyük olmasına neden oluyordu. Bunu akılda tutan Voltaire, La Condamine ve diğer kumarbazların oluşturduğu grup tekrar tekrar piyasayı ele geçirebildi ve büyük kazançlar elde etmeyi başardı. Plan, Voltaire’a neredeyse yarım milyon franklık bir kazanç sağladı, hayatı boyunca yetecek para kazandırarak kendisini sadece edebi kariyerine adamasına olanak verdi.
4. Olağanüstü üretken bir yazardı.
Voltaire, bilim, siyaset ve felsefe üzerine 50’den fazla oyun ve Rus İmparatorluğu’ndan Fransız Parlamentosuna kadar her şey üzerine çeşitli tarih kitapları yazdı. Kariyerine aynı zamanda yığınla şiir ve gerek arkadaşları, gerek çağdaşlarıyla yazışmalarından oluşan 20,000’e yakın mektup sığdırdı. Voltaire, çoğu zaman hala yataktan sekretere dikte ederek günde 18 saate kadar mesai yaparak müthiş üretimini sürdürdü. Yüksek miktarda kafein tüketmiş de olabilir; bazı kaynaklara göre günde 40 fincan içtiği söylenir.
5. En ünlü eserlerinin çoğu yasaklanmıştı.
Yazıları dini kurumlardan adalet sistemine kadar her şeyi aşağıladığı için Voltaire, Fransız hükümetinin sansürüne sık sık maruz kaldı. Çalışmalarının büyük bir kısmı engellendi ve yetkililer bazı kitaplarının devlet idaresi tarafından yakılmasını emretti. Sansürlerle mücadele etmek için, Voltaire eserlerinin çoğunu yurtdışında bastı ve yazılarını takma adlar altında yayınladı. Ünlü romanı “Candide” aslen “Dr. Ralph” e bir atıftı ve hem hükümet hem de kilise tarafından kınandıktan sonra birkaç yıl boyunca eserin kendine ait olduğunu açıklamadı. İsimsiz kalmaya yönelik oldukça üstün çaba göstermesine rağmen, Voltaire neredeyse sürekli olarak tutuklanma korkusu yaşamıştır. 1734’te “İngiliz Milletine İlişkin Mektuplar” adlı eseri yayımlandıktan sonra Fransız kırsalına kaçmak zorunda kaldı ve daha sonra hayatının çoğunu İsviçre’de gayri resmi sürgünde geçirdi.
6. Sir Isaac Newton ve elma ile ilgili ünlü hikayeyi popüler hale getirdi.
İki kişi hiç bir zaman bir araya gelmemiş olsa da, Voltaire İngiliz fizikçi ve matematikçi Sir Isaac Newton’un büyük bir taraftarıydı. Newton’un “Principia Mathematica” adlı eserinin bir kopyasını aldıktan sonra eserin önünde saygıdan diz çöktüğünü söyledi. Voltaire, Newton’un fikirlerini popülerleştirmede kilit bir rol oynadı ve Newton’ın yerçekimi üzerine kuramını nasıl geliştirdiğine dair ilk sunumu oluşturdu. Voltaire, 1727 tarihli “Epik Şiir Üzerine Deneme” adlı kitabında, Newton’un “Yerçekimi Sistemi’ne dair ilk fikirlerin, bir ağaçtan düşen bir elmayı gördüğü anda aklında oluştuğunu” yazmıştır. Voltaire, iddia edildiği gibi, “Eureka!” hikayesinde orijinal kaynak değildi, ancak onun bu hikayeyi anlatımı Newton’un biyografisinin ünlü bir parçası olmasında etkiliydi.
7. Fransız hükümeti için kısa bir süre casusluk yaptı.
Voltaire, 1730’ların sonlarında Büyük Frederick ile ateşli bir yazışmaya girdi ve daha sonra Prusya kralı ile şahsen tanışmak için birkaç yolculuk yaptı. 1743’teki bu ziyaretlerden önce Voltaire, Fransız sarayının gözündeki itibarını düzeltmek için yeni konumunu kullanmaya yönelik ihtiyatsız bir plan hazırladı. Hükümete muhbirlik yapmak için anlaşmaya vardıktan sonra, Fransızlara Frederick’in dış politikası ve ekonomik durumu hakkında birkaç mektup yazdı. Ancak Voltaire berbat bir casustu ve planı, Frederick amaçlarından şüphelenmeye başladığında çabucak suya düştü. Buna rağmen ikisi yakın arkadaş olarak kaldılar, hatta bazıları sevgili olduklarını bile iddia etti ve Voltaire daha sonra 1750’de Frederick’in sarayında daimi bir pozisyon almak için Prusya’ya taşındı. İlişkileri 1752’de Voltaire’ın Prusya Bilimler Akademisine bir dizi sarsıcı saldırı yapmasıyla bozuldu. Frederick, Voltaire’ı şiddetle azarladı ve yazdığı hiciv broşürünün kamuya açık şekilde yakılmasına karar verdi. Voltaire, iddialara göre bir arkadaşına “16 yıldır Frederick hakkında hevesliydim ama bizzat kendisi beni bu uzun hastalıktan iyileştirdi.”diyerek, 1753’te saraydan ayrıldı.
8. Hiç evlenmemiş veya çocuk babası olmamıştır.
Voltaire teknik olarak bir bekar olarak öldü ancak kişisel hayatı metresler ve uzun süreli ilişkilerle doluydu. Dahi -ve pekâla evli- Émilie du Châtelet ile 16 yıllık ünlü bir ilişkisi oldu ve daha sonra, kendi yeğeni Marie-Louise Mignot’la gizli bir birliktelik yaşadı. İkisi 1750’lerin başından ölümüne kadar evli bir çift olarak yaşadı ve hatta 1760’da Marie-Françoise Corneille adında yoksun bir genç kadını evlat edindiler. Voltaire daha sonra Corneille’in evliliğinde çeyiz parasını verdi ve pek çok kez kendisi ve Mignot’nun Corneille’in “ebeveynleri” olduğunu söyledi.
9. Yaşlılığında başarılı bir saatçilik işi kurdu.
1770’lerde İsviçre’nin Ferney kentinde yaşarken Voltaire, bir grup İsviçreli horologla birlikte, kendi evinde bir saatçilik işi başlatmaya karar verdi. Yönetici ve sermayedar olarak yetmişlerindeki Voltaire’le, bu uğraş kısa zamanda köy çapında bir endüstri haline geldi ve Ferney saatleri Avrupa’nın en iyileriyle rakip oldu. Bir defasında Vatikan Büyükelçisi’ne bir mektubunda saatleri ile ilgili “Saatlerimiz çok sağlamdır” diye yazmıştır, “Çok şık, çok iyi ve ucuz”. Voltaire, işletmeyi Ferney ekonomisini desteklemek için bir yol olarak gördü ve kaymak tabaka olan geniş çevresini olası alıcılar bulmak için kullandı. Nihayetinde saatlerini Büyük Catherine ve Fransa Kralı XV. Louis’in beğenisine sunmayı başardı.
10. Ölümü bile tartışmalara yol açmaya devam etti.
Voltaire 1778’de Paris’te, 28 sene sonra ilk kez oyunlarından birinin yapımını denetlemek için şehre döndükten birkaç ay sonra öldü. Hayatının son birkaç günü boyunca, Katolik Kilisesi yetkilileri, ömür boyu deist olan ve organize dini sık sık eleştiren Voltaire’i görüşlerini geri çekmeye ikna etmek ve ölüm döşeğinde günah çıkarması için tekrar tekrar ziyaret ettiler. Büyük yazar lakayıt bir tavırla “İzin verin huzur içinde öleyim” diyerek rahipleri başından savdı. Onun reddi, resmiyette bir Hristiyan olarak gömülmeyi de reddettiği anlamına geliyordu ama arkadaşları ve ailesi resmi emir gelmeden Fransa’nın Champagne bölgesinde gizli bir yer bulmayı başardı ve Voltaire oraya gömüldü.
Çevirmen: Büşra TatoğluKaynak: History.com