24 Ocak 2020

Melih Aşık "Uğur’dan bugüne!"


- Çağdaş demokrasilerde düşünce suçuna rastlanmaz. Zararlı düşünce, tehlikeli düşünce yoktur. Doğru düşünce, yanlış düşünce vardır. Düşüncelerin doğruluğu ya da yanlışlığı ancak özgür bir ortamda ölçülüp tartılır. (Cumhuriyet, 1977)
 
- Laiklik ilkesi siyaset, ticaret, tarikat üçgeninde adım adım yok edilmektedir.
(Cumhuriyet, 1985)
 
- Demokrasinin, özgür düşüncenin, hoşgörünün ve bilimselliğin tek bir anahtarı var: “Laiklik” (Cumhuriyet, 1989)
 
- Okumayan, yazmayan, düşünmeyen toplumlar içten içe çürürler. Türkiye böyle bir sürece sokulmuştur. İş bitirmeye köşe dönmeye koşullandırılmış bir toplum eninde sonunda bu hovardalığı faturasını öder. Gidiş o gidiştir... (Cumhuriyet, 1985)
 
- Kürt sorunu azınlık şovenizmi, ayrımcılık ve terör ile değil: demokrasinin yerleştirilmesi ve insan haklarının Edirne’den Ardahan’a kadar her yerde uygulanması ile çözülür. (Cumhuriyet, 1989)
 
- Ortadoğu siyasetinde kimin kiminle ne zaman dost ne zaman düşman olacağı bilinmez. Çünkü Ortadoğu kum ve petrolden oluşan bir çamurdur (Cumhuriyet, 1991)
 
- Bugün çağdaşlık konusunda elle tutulur ne kalmışsa hepsi Atatürk döneminin eseridir. (Milliyet, 1992)
                                                                                                                                         24.Ocak.2016