Mahatma Gandi, çalışma olmadan servet; vicdan / bilinç olmadan haz; karakter olmadan bilgi; ahlak olmadan ticaret; insanlık olmadan bilim; özveri olmadan din; ilke olmadan siyasetin insanı günaha götüren unsurlar olduğuna inanmış ve bunlardan uzak durulması gerektiğini savunmuştur.
Emeksiz Kazanç
Mahatma Gandi’nin babası Kaba Gandi, devlete bağımlılığıyla bilinen, rüşvet kabul etmeyen ve servet sahibi olmak gibi bir tutkuya sahip olmayan bir kişiydi. Aynı bilinçte yetişen Mahatma Gandi, geçim parasının alın teriyle kazanılmış olmasına dikkat etmiş ve avukatlık mesleğinin daha ilk yıllarında devlet dairelerinde dönen rüşvet olaylarını görerek zahmetsiz kazancın doğru olmadığını düşünmüştür.
Bilinçsiz Haz
İngiltere’de olduğu dönemde yaşadığı acı bir tecrübe onu kendi mesleğini icra etmesinde önemli bir etken olmuştur. Mahatma Gandhi’nin ten renginden dolayı saçını kesmemesi, ona kendi işini yaparak özgüven kazanma yolunu açmıştı. Mahatma Gandhi böylelikle sade bir yaşam şekli benimsemiş ve çocuklarını da bu şekilde yetiştirmişti. Tümbenliğini sarankast duygularının yok edilmesi için yıllar geçecek olsa da O, birçok yöndenkendini topluma adamanın öncelikle kendi yaşamını düzenlemekten geçtiğine inanmıştır.
İlkesiz Siyaset
Mahatma Gandhi, dürüst idarecilerin ilkelerinin halka, vatana, dünyaya hayırlı olmak çevresinde şekillendiği görüşünde olmuştur. Bu siyasete göre vatanını ve halkını iyi tanıyan bir siyasetçi en iyi siyasetçi sayılabilir.
Özverisiz İnanç
Gandhi bir inanca sahip olmakla o inancı yaşamak arasında ki farkı görmüş ve İngiltere'de kaldığı dönemde Kitab-ı Mukaddes, Tevrat, Bhagavat Gita’yı okumuş Hinduizm’i yeniden anlamaya çalışmıştır. Bu bağlamda Mahatma Gandhi’nin ahimsasını kendini yeniden tanıma temeline oturtmak yanlış olmayacaktır. Gita’yı okumayı benimsedikten sonra dertlerine çözüm bulmak için ona başvurmuştur. İnsanın ruhen terbiyesinin ancak ahimsa ile başarabileceği vurgulayan Mahatma Gandhi için ahimsa, Sessiz Direnişinin kapısını açan bir anahtar olmuştur. Dolayısıyla özveri göstermeden yapılan ibadet eksik inancın ürünü olarak addedilmiştir.
Niteliksiz Bilgi
Mahatma Gandhi, bilim ve terbiye ile eğitim ve öğretimin birbirinden ayrılmaması gerektiği kanısındadır. Ona göre birey, bilgisini ahlak ve edep anlayışının verildiği bir sistem dâhilinde geliştirirse insanlara faydalı olabilir.
Ahlaksız Ticaret
Mahatma Gandhi ticaret, tıpkı arkadaşlık gibi saygı, dürüstlük ve güven temelinde oluşması gerektiği düşüncesinden hareketle ticaretin de ahlaklı olanının insanı huzura erdireceğini öngörmektedir.
İnsaniyetsiz Bilim
Mahatma Gandhi, bilimin varlık sebebinininsanların huzuru ve refahıolduğu savını benimsemektedir. O, bilim insanlarının insanlık ve vicdan anlayışından yoksun oldukları sürece, hüsrana uğrayacaklarını düşünmektedir.
Mahatma Gandhi’nin İlkeleri
Mahatma Gandhi, ülke refahını sağlamak ve halkı huzura kavuşturmak için çıktığı yolda benimsediği belli başlı ilkelere sahip bir liderdi. Bunları başlıklar halinde sıralamak gerekirse,
Doğruluk
Mahatma Gandhi’nin ilkelerinde ilk sırayı her şeyin başı sayılacak doğruluk almaktadır. ÖmrünüSatya’yı (hakikat-doğru) bulmaya adayan Mahatma Gandhi, kendi hatalarından yola çıkarak deneyimler kazandığını düşünmüş ve inançlarını“Doğruluk Tanrı’dır” ifadesiyle özetlemiştir.
Pasif Direniş
Mahatma Gandhi için mücadele pasif direnişle aynı doğrultudadır. Hayatta kalmak ve insanca yaşamak için mücadele yolunda tercihini pasif direnişten yana yapan Mahatma Gandhi, bu düşünceyi ciddi anlamda siyaset boyutunda ilk uygulayan lider konumundadır.
Et Yemezlik
Hinduizm’in en göze çarpan prensiplerinden biri kuşkusuz et yememektir. Mahatma Gandhi de annesinin koyu bir Hindu olması hasebiyle bu prensipten oldukça etkilemiş ve Hindistan dışında bulunduğu dönemlerde dahi et yememiştir. Ona göre et yemeden yani vejetaryen bir beslenme, hem insan vücuduna faydalı hem de çok düşük gelir seviyesine sahip olan Hindistan’da, ekonomik bir amaca hizmet etmişti.
Brahmaçarya
Brahmaçarya, Mahatma Gandhi için dünyevi zevklerden uzak kalmakla aynı anlama gelmektedir. Kaynaklarda Mahatma Gandhi’nin, ihtiras içeren duyguların kendisine büyük bir suçluluk ve utanç duygusu verdiği düşüncesiyle 36 yaşında cinsellikten uzak durma konusunda kendisine söz verdiği bilgisi mevcuttur. Ona göre Brahmaçarya, “duyguların düşünce, söz ve eylemde kontrolü” anlamını taşımaktadır.
Sadelik
Her zaman sade bir yaşam tarzı benimsediği bilinen Mahatma Gandhi’nin Batı tarzı yaşamın çok masraflı olduğunu düşündüğü; ailesi ve çevresine sade yaşam için teşvikler yaptığı görülmüştür. Hatta başkasına çamaşır yıkatmanın ne kadar masraflı olduğunun farkına vardığında kendi gömleklerini yıkayıp ütülemeye başladığı söylenmektedir. Öte yandan halkın kendi kıyafetlerini kendilerinin dikmesini tavsiye ederek İngiliz mallarını boykot etmiştir.
İnanç
Hinduizm’e mensup olan Mahatma Gandhi, Budizm’i, Hristiyanlığı ve İslamiyet’i kutsal kitaplarından öğrenmiş; bütün dinlerin eşit olduğuna inanarak hepsine saygı duymuştur.
Emeksiz Kazanç
Mahatma Gandi’nin babası Kaba Gandi, devlete bağımlılığıyla bilinen, rüşvet kabul etmeyen ve servet sahibi olmak gibi bir tutkuya sahip olmayan bir kişiydi. Aynı bilinçte yetişen Mahatma Gandi, geçim parasının alın teriyle kazanılmış olmasına dikkat etmiş ve avukatlık mesleğinin daha ilk yıllarında devlet dairelerinde dönen rüşvet olaylarını görerek zahmetsiz kazancın doğru olmadığını düşünmüştür.
Bilinçsiz Haz
İngiltere’de olduğu dönemde yaşadığı acı bir tecrübe onu kendi mesleğini icra etmesinde önemli bir etken olmuştur. Mahatma Gandhi’nin ten renginden dolayı saçını kesmemesi, ona kendi işini yaparak özgüven kazanma yolunu açmıştı. Mahatma Gandhi böylelikle sade bir yaşam şekli benimsemiş ve çocuklarını da bu şekilde yetiştirmişti. Tümbenliğini sarankast duygularının yok edilmesi için yıllar geçecek olsa da O, birçok yöndenkendini topluma adamanın öncelikle kendi yaşamını düzenlemekten geçtiğine inanmıştır.
İlkesiz Siyaset
Mahatma Gandhi, dürüst idarecilerin ilkelerinin halka, vatana, dünyaya hayırlı olmak çevresinde şekillendiği görüşünde olmuştur. Bu siyasete göre vatanını ve halkını iyi tanıyan bir siyasetçi en iyi siyasetçi sayılabilir.
Özverisiz İnanç
Gandhi bir inanca sahip olmakla o inancı yaşamak arasında ki farkı görmüş ve İngiltere'de kaldığı dönemde Kitab-ı Mukaddes, Tevrat, Bhagavat Gita’yı okumuş Hinduizm’i yeniden anlamaya çalışmıştır. Bu bağlamda Mahatma Gandhi’nin ahimsasını kendini yeniden tanıma temeline oturtmak yanlış olmayacaktır. Gita’yı okumayı benimsedikten sonra dertlerine çözüm bulmak için ona başvurmuştur. İnsanın ruhen terbiyesinin ancak ahimsa ile başarabileceği vurgulayan Mahatma Gandhi için ahimsa, Sessiz Direnişinin kapısını açan bir anahtar olmuştur. Dolayısıyla özveri göstermeden yapılan ibadet eksik inancın ürünü olarak addedilmiştir.
Niteliksiz Bilgi
Mahatma Gandhi, bilim ve terbiye ile eğitim ve öğretimin birbirinden ayrılmaması gerektiği kanısındadır. Ona göre birey, bilgisini ahlak ve edep anlayışının verildiği bir sistem dâhilinde geliştirirse insanlara faydalı olabilir.
Ahlaksız Ticaret
Mahatma Gandhi ticaret, tıpkı arkadaşlık gibi saygı, dürüstlük ve güven temelinde oluşması gerektiği düşüncesinden hareketle ticaretin de ahlaklı olanının insanı huzura erdireceğini öngörmektedir.
İnsaniyetsiz Bilim
Mahatma Gandhi, bilimin varlık sebebinininsanların huzuru ve refahıolduğu savını benimsemektedir. O, bilim insanlarının insanlık ve vicdan anlayışından yoksun oldukları sürece, hüsrana uğrayacaklarını düşünmektedir.
Mahatma Gandhi’nin İlkeleri
Mahatma Gandhi, ülke refahını sağlamak ve halkı huzura kavuşturmak için çıktığı yolda benimsediği belli başlı ilkelere sahip bir liderdi. Bunları başlıklar halinde sıralamak gerekirse,
Doğruluk
Mahatma Gandhi’nin ilkelerinde ilk sırayı her şeyin başı sayılacak doğruluk almaktadır. ÖmrünüSatya’yı (hakikat-doğru) bulmaya adayan Mahatma Gandhi, kendi hatalarından yola çıkarak deneyimler kazandığını düşünmüş ve inançlarını“Doğruluk Tanrı’dır” ifadesiyle özetlemiştir.
Pasif Direniş
Mahatma Gandhi için mücadele pasif direnişle aynı doğrultudadır. Hayatta kalmak ve insanca yaşamak için mücadele yolunda tercihini pasif direnişten yana yapan Mahatma Gandhi, bu düşünceyi ciddi anlamda siyaset boyutunda ilk uygulayan lider konumundadır.
Et Yemezlik
Hinduizm’in en göze çarpan prensiplerinden biri kuşkusuz et yememektir. Mahatma Gandhi de annesinin koyu bir Hindu olması hasebiyle bu prensipten oldukça etkilemiş ve Hindistan dışında bulunduğu dönemlerde dahi et yememiştir. Ona göre et yemeden yani vejetaryen bir beslenme, hem insan vücuduna faydalı hem de çok düşük gelir seviyesine sahip olan Hindistan’da, ekonomik bir amaca hizmet etmişti.
Brahmaçarya
Brahmaçarya, Mahatma Gandhi için dünyevi zevklerden uzak kalmakla aynı anlama gelmektedir. Kaynaklarda Mahatma Gandhi’nin, ihtiras içeren duyguların kendisine büyük bir suçluluk ve utanç duygusu verdiği düşüncesiyle 36 yaşında cinsellikten uzak durma konusunda kendisine söz verdiği bilgisi mevcuttur. Ona göre Brahmaçarya, “duyguların düşünce, söz ve eylemde kontrolü” anlamını taşımaktadır.
Sadelik
Her zaman sade bir yaşam tarzı benimsediği bilinen Mahatma Gandhi’nin Batı tarzı yaşamın çok masraflı olduğunu düşündüğü; ailesi ve çevresine sade yaşam için teşvikler yaptığı görülmüştür. Hatta başkasına çamaşır yıkatmanın ne kadar masraflı olduğunun farkına vardığında kendi gömleklerini yıkayıp ütülemeye başladığı söylenmektedir. Öte yandan halkın kendi kıyafetlerini kendilerinin dikmesini tavsiye ederek İngiliz mallarını boykot etmiştir.
İnanç
Hinduizm’e mensup olan Mahatma Gandhi, Budizm’i, Hristiyanlığı ve İslamiyet’i kutsal kitaplarından öğrenmiş; bütün dinlerin eşit olduğuna inanarak hepsine saygı duymuştur.