"Evet, artık itibarın hep çok değerli saydığım
çevirilerde ve yazılarda değil, ama genel bir yaşama biçiminde, kredi
kartı diye adlandırılan kartlarda ve benzeri 'dışlama biçimleri'nde
yoğunlaştığını biliyorum. Dolayısıyla kendime artık 'itibarlı' değil,
'itibarsız' bir kişi gözüyle bakıyorum. Böylece uzun sürmüş bir
yanılsamadan uyanmış olarak, yaptıklarımı bundan böyle 'itibarsız' bir
kişi olmanın bilinciyle sürdürüyorum. Belki de yaşadığım ülkenin
'kendine özgü' koşullarında, bazı yollarda direnebilmek, böyle bir
'itibarsız'lığı göze almaya bağlı."
Ahmet Cemal, yılların imbiğinden geçirdiği
gözlemlerine, bir aydın olmanın birikimini de katarak, toplum, sanat,
insan üzerine düşüncelerini, edebiyattan sanata, kişisel olandan
evrensel olana deneyimlerini, 'kitaptaki yazıların çoğu, insana dönüşün
yollarını aramanın sancılarıyla dolu' diyerek okurlarıyla paylaşıyor.
Usta bir yazarın kaleminden, üzerinde herkesin düşünmesi gereken
yazılar.
İnsana Dönmek, Ama Nasıl?
İtalyan şairi ve yazarı Cesare Pavese, savaşın hemen ardından, 20 Mayıs 1945 tarihinde, Torino'da yayınlanan 'L'Unita' gazetesinde çıkan 'İnsana Dönmek' ('Ritorno all uomo') başlıklı makalesinde, dört yıllık korkunç bir kıyımın ardından nasıl yeniden insanca bir dünyaya dönülebileceğini tartışıken, savaş yıllarında direnme gücünün nasıl bulunduğuna da değinir; "Korku ve kanla dolu geçen o yıllar bize, korkunun ve kanın her şeyin
sonu olmadığını da öğretti. Tüm dehşetin ortasında ve dehşete karşın,
gücünü hiç yitirmeyen bir şey var; İnsanın insanla insan olarak açıkca
karşılaşabilmesi. Her yerde en bilgisiz ve karanlık gözlerde bile
katılmanın bize kaldığı bir insan sevgisinin ve bir masumiyetin gizli
olduğunu biliyorduk. O günlerde pek çok sınır, pek çok anlamsız duvar
yıkılıp gitti. Her insanın salt varlığından yükselen, bilinçdışı yardım
isteyen çağrıyı bir süredir izlemekte olan bizler de, nasıl bir
zenginliğin her yanımızı kapladığını ve sürüklediğini görünce hayretler
içinde kalmıştık. O zamanlar insan, kendini gerçekten de en canlı güçleriyle sergilemişti ve şimdi o insan bizlerden, anlayabilmemizi ve konuşabilmemizi bekliyor."