"Bak dostum, Valéry’nin bir cümlesi vardır ki, bütün hayatta bir düstur olabilir. Bu büyük sâir, her sabah düsüncelerini yazdıgı defterlerden birinde, genç bir meslekdasına soruyor: “Her seyden evvel bana söyleyin, mukavemetiniz nedir? Nelere karşı koyuyorsunuz?” Bence ileriye hamle kadar, ki hayatın bütün yaratıcı sırrı oradadır, bu mukavemetin de bir yeri vardır. Çünkü hakikatin muzaffer olması geregini ancak onun sayesinde buluruz. Gittikçe artan teklifleri, o mukavemet sıralar ve seçer. Biz bu mukavemet fikrini kaybettik. Çünkü mukavemet demek yeniye karsı sırtını çevirip oturmak demek degildir. Sisli cami’inde yaptıgımız gibi. Mukavemet, her an uyanık olmak demektir. Ön siperdeki nöbetçi bölügü gibi. Bizim mukavemetimiz yok."
"Yeninin başarısı, ona mukavemet edecek kıymetlere bağlıdır."
Mukavemet, “karşı durma, dayanma, karşı koyma, direnme, direniş”