Politik eylemi, birlik ve bütünlük paranoyalarından kurtarıp özgürleştirin;
1. Eylem, düşünce ve arzuları, bir tür dallanıp budaklandırarak ve piramit şeklindeki hiyerarşileştirme yoluyla değil;çoğalma, yan yana koyma ve birbirinden ayırarak birbirine bağlama (disjunction) yoluyla arttırın;
2. Batı düşüncesinin, iktidar biçimi ve gerçeğe erişme kipi olarak uzun süre kutsallaştırdığı olumsuzun eski kategorilerinden (yasa, sınır, iğdiş etme, yokluk, boşluk) kendinizi kurtarın. Pozitif ve çoğul olanı tercih edin, farklılığı tekbiçimciliğe, akımları birliklere, hareketli düzenleri sistemlere tercih edin. Üretken olanın yerleşik değil, göçebe olduğunu kabul edin;
3. Dövüşülen şey iğrenç bile olsa, militan olmak için asık suratlı olmak gerekmediğini kabul edin. Devrimci bir güce sahip olan şey, arzunun gerçeklikle bağıdır (yoksa, temsil biçimlerine sığınışı değil);
4. Düşünceyi siyasi bir pratiğe hakikat değeri vermek için kullanmayın; siyasi eylemi bir düşünceyi gözden düşürmek için, bu sanki katışıksız bir spekülasyondan başka bir şey değilmiş gibi kullanmayın. Siyasi pratiği düşüncenin yoğunlaştırıcısı olarak kullanın ve analizi de, siyasi eylemin müdahale biçim ve alanlarının çoğaltıcısı olarak kullanın;
5. Bireyin “haklar”ını, felsefenin tanımladığı şekilde iyileştirilmesini siyasetten talep etmeyin. Birey iktidarın ürünüdür. Aslolan şey çoğalma ve yer değiştirme yoluyla çeşitli düzenlemeleri “bireysizleştirmek”tir. Grup, hiyerarşileştirilmiş bireyleri birleştiren organik bir bağ olmamalı, sürekli bir “bireysizleştirme” kaynağı olmalıdır.
6. İktidara aşık olmayın!
1. Eylem, düşünce ve arzuları, bir tür dallanıp budaklandırarak ve piramit şeklindeki hiyerarşileştirme yoluyla değil;çoğalma, yan yana koyma ve birbirinden ayırarak birbirine bağlama (disjunction) yoluyla arttırın;
2. Batı düşüncesinin, iktidar biçimi ve gerçeğe erişme kipi olarak uzun süre kutsallaştırdığı olumsuzun eski kategorilerinden (yasa, sınır, iğdiş etme, yokluk, boşluk) kendinizi kurtarın. Pozitif ve çoğul olanı tercih edin, farklılığı tekbiçimciliğe, akımları birliklere, hareketli düzenleri sistemlere tercih edin. Üretken olanın yerleşik değil, göçebe olduğunu kabul edin;
3. Dövüşülen şey iğrenç bile olsa, militan olmak için asık suratlı olmak gerekmediğini kabul edin. Devrimci bir güce sahip olan şey, arzunun gerçeklikle bağıdır (yoksa, temsil biçimlerine sığınışı değil);
4. Düşünceyi siyasi bir pratiğe hakikat değeri vermek için kullanmayın; siyasi eylemi bir düşünceyi gözden düşürmek için, bu sanki katışıksız bir spekülasyondan başka bir şey değilmiş gibi kullanmayın. Siyasi pratiği düşüncenin yoğunlaştırıcısı olarak kullanın ve analizi de, siyasi eylemin müdahale biçim ve alanlarının çoğaltıcısı olarak kullanın;
5. Bireyin “haklar”ını, felsefenin tanımladığı şekilde iyileştirilmesini siyasetten talep etmeyin. Birey iktidarın ürünüdür. Aslolan şey çoğalma ve yer değiştirme yoluyla çeşitli düzenlemeleri “bireysizleştirmek”tir. Grup, hiyerarşileştirilmiş bireyleri birleştiren organik bir bağ olmamalı, sürekli bir “bireysizleştirme” kaynağı olmalıdır.
6. İktidara aşık olmayın!