Bu romanını yirmi altı yaşındayken ve üç ay içinde yazmıştı. Bu roman, önceden belirlenmiş bir çizgiyi izlemeyen, hızlı, özgürce ve çok ustaca yazılmış bir anlatıdır.
Boris Vian, bu romanında, sözcüklere gerçek anlamlarını yüklemiş, sözcükler beklediğimizin ötesinde pek çok durumu da tanımlar bir nitelik kazanmıştır. Romandaki anlam belirsizlikleri, yazarın isteyerek yarattığı bir durumdur.
Boris Vian, zaman zaman bazı ipuçları verirse de, bunlar okuru biraz daha şaşırtmak için yapılmıştır.
Bu roman, Boris Vian'ın daha önce ve sonra yazdığı romanların ortasında yer alan bir mola, patlayan bir kahkaha gibidir. Yazarın deyişiyle, "romantizmden natüralizme, sosyalizmden mistisizme, sıkıcılığın bütün aşamalarından geçtikten sonra birden kendini Egzopotamya Çölü'nün ortasında buluveren yeni bir edebiyatın, sonunda gülmenize izin veren bir edebiyatın klasikleri arasında yer alabilecek" bir romandır.