31 Ocak'ta öldürülmemiş olsaydı ertesi günü bir basın
açıklaması düzenleyecek ve gazetecilerin sorularını yanıtlayacaktı. Bu
toplantıda söyleyeceklerinin bazı bölümleri şunlardı: "Atatürk'ün din
düşmanı olduğunu söyleyenler, her alanda kendileri gibi düşünmeyenleri
ve farklı inançlara sahip olanları ezmeyi, yok etmeyi din uğruna cihat
sayan vicdan özgürlüğü düşmanlarıdır . Atatürkçüler, dinin değil, din
bezirganlarının düşmanıdırlar. Vicdan özgürlüğünün değil, başkalarının
vicdan özgürlüğünü tanımayan, vicdan ve inancı kendilerinin tekeline
almak isteyen saldırganların düşmanıdırlar. Uygarlıktan yana olanlar,
gerilikten yana olanlar kadar yürekli ve özverili olmadıkça, Türkiye'nin
aydın ufuklara doğru gidişi sürdürülemez, dahası ortaçağ karanlığına
gömülmesi önlenemez... Şu gerçeği artık herkesin görmesi gerekir ki,
irticanın kitle halinde harekete geçmesi ve Laiklik ilkesini yok etme
olasılığı, hiçbir dönemde bu kadar yakın, yaygın ve somut olarak kendini
göstermemiştir... Türkiye Cumhuriyeti bugüne kadar görülmemiş ölçüde
ciddi bir yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır . Bunu görmemenin
korkunç bir yanılgı, hatta gaflet olduğunu dile getirmeyi Atatürkçü
Düşünce Derneği (ADD) için bir görev sayıyoruz. Özgürlüğe, gönence,
hukuk devletinin huzur sağlayan güvencesine kavuşmuş, ulusal iradeye
dayalı, çağdaş ve uygar bir devletten yana olan tüm vatandaşlarımızı
laiklik ilkesinin uyanık bekçiliğine çağırıyoruz. '' Muammer Aksoy