Eski ile yeni, geleneksel ile modern, mutlakiyet ile anayasal sistem arasında kalınan bir dönemin tam da ortasında, kendisine yaşamın her alanında bir yer ve yön bulma çabasını tecrübe etmiştir. Tarihin bu önemli dönemecinin tanığı olan Afet İnan, yaşadığı dönem içerisinde değerlendirilmeye çalışılacaktır. Çöküşten bir kuruluş öyküsü yazılan dönemin etkin kadrosu içerisinde yer alacak olan Afet İnan’ın, bu kuruluş ve kurtuluş hikâyesinin neresinde yer aldığı, sahip olduğu değer ve geliştirdiği düşüncelerini nasıl bir ortamda oluşturduğu, çalışmanın cevabını aramaya gayret gösterdiği soruların başında yer almaktadır. Kendi ifadesiyle, şahsını Atatürk’ün talebesi ve ilim arkadaşı olarak tanımlayan İnan’ın, yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin modernleşme sürecini pek çok alanda temsil eden bir değeri olduğu anlaşılmaktadır.
Gelenekten gelen mutlakiyetçi monarşinin mutlak hüviyetinin zayıflamaya başladığı, hürriyet ve anayasal sistem söylemleriyle iki ayrı dönemde tecrübe edilecek olan parlamenter monarşinin hükmünün süreceği, eskiye oranla daha köktenci bir yenileşmenin inkılapçı izlerinin belirmeye başladığı ikircikli bir dönemin tanığı ve adananıdır Afet İnan. Dolayısıyla Afet İnan, bu ara dönemin geçiş sancılarını tecrübe etmiş, döneminin her türden siyasal, sosyal, kültürel ve entelektüel atmosferinden beslenmiş, kadın hakları, arkeoloji ve antropoloji gibi çalışmaların öncüsü olmuştur.
Ulus-devlet yapısının belirginleşmeye başladığı dönemin aydın grubunda bir kadın varlığı ve mücadelenin öncü ismi olan Afet İnan, bu yönde geliştirdiği düşünceleriyle Cumhuriyet inkılaplarının büyük bir destekçisi olarak önemli rol üstlenmiştir. Cumhuriyet’in ilanıyla ortaya çıkan modernleşme çabaları, dönem koşullarının bir sonucu olarak şekillenmiştir. Afet İnan, bu özel dönemin sosyo-kültürel ve siyasi atmosferinde şekillenen düşünceleriyle dil, tarih, kültür, medeniyet, kadın hakları, arkeoloji, antropoloji gibi birçok temel alanda modernleşmenin öncüsü olmuştur. Özellikle tarih ve medeniyet çalışmalarında aktif rol alan Afet İnan, Atatürk’ün girişimiyle başlatılan inkılapların pek çok alanda yürütücü ve uygulayıcısı olarak, sürece ilksel katkılar sağlamıştır. Sadece Türk tarihi, kültürü, dili alanlarında değil, siyasal yaşamda da çeşitli çalışmalarda bulunmuştur.
Yaşamının her aşamasında Atatürk’ün rehberliği ve desteğini alan Afet İnan, akademik ve eğitim hayatında önemli çalışmalarda bulunmuş ve eserler kaleme almıştır. Kendi adıyla 1931 yılında iki cilt olarak basılan “Vatandaş İçin Medeni Bilgiler” adlı eseri, bu yöndeki rolünü anlamak açısından son derece önemlidir. Öyle ki söz konusu eser, çağdaş ve uygar bir toplum için idealize edilen yapıya dair özellikleri ihtiva ederek; Türk dili, tarihi ve medeniyetinin kökleri ile zenginlikleri konusunda bilgiler vermektedir.
Ulus-devletlerin imparatorluk gelenekleri üzerine kurmaya çalıştığı, milli kimliğe dayalı siyasal yönetimler, dünyanın pek çok yerinde önemli inkılapları başlatmıştı. Ancak hiçbiri Atatürk’ün öncülüğünde başlatılanlar kadar geniş çaplı, çok yönlü, köktenci, çağdaş ve uygar olamamıştı. Bu, döneminin liderleri arasında, otoriter yönetimlere karşı anayasa ve demokrasiyi tercih eden Atatürk’ün farkı olarak günümüzde dahi değerini koruyan bir özelliğidir. Bu süreci anılarında detaylarıyla kaleme alan İnan, Atatürk’ü tanımanın, onun çeşitli yönlerinden ve tecrübelerinden faydalanmanın kendi yaşamına kattığı değere vurgu yapmıştır.
Başta Türk Tarih Kurumu’nun kuruluş ve çalışmalarında aktif görev alan İnan, Cumhuriyet’in ilanı sonrası, öncelikli olarak gündeme alınan modernleşme meselesine, inkılapların önemli savunucuları arasında yer alarak büyük katkı sağlamıştır. Öyle ki, kimi zaman Atatürk için modernleşmede bir simge, bir rol model olarak görülen Afet İnan, bu yönüyle çağdaş değerleri kendi yaşamında da sağlayabilmiş ve önemli bir bilim insanı olarak tarihimizdeki yerini almıştır.