Sinema rüyanın dillerini kullandığından beri rüyalar hakkında konuşmak filmler hakkında konuşmak gibi; yıllar saniyeler içinde geçebilir ve kendinizi bir anda başka bir yerde bulabilirsiniz. Bu görüntülerden oluşmuş bir dil. Ve gerçek sinemada, her nesne ve her ışığın aynı rüyada olduğu gibi bir anlamı vardır.
Hiçbir film eleştirmeninin yazdıkları filmden fazlasını söylemez, ancak eleştirmenler ellerinden geleni yaparak bizim aksini düşünmemizi sağlamaya çalışıyorlar!
Ben gerçeği herkesin kendisinin bulması gerektiğine inanırım. Bana kalırsa, sosyal bir öbek için bir çağrı hazırlamak, ya da herkes için çağrı olacak bir film çevirmek boşunadır. Bir topluluğa hitap edilebileceğine inanmıyorum. Çünkü topluluk dediğimiz nedir ki? Her birinin kendi gerçeği olan belli sayıda bireylerin toplamı. Filmlerimin bir sonu olmayışının nedeni de budur. Filmlerimin hiçbir zaman basit bir çözümü yoktur. Bana kalırsa, bir sonuca ulaşan herhangi bir öykü anlatmak, sözün tam anlamıyla ahlâk dışıdır. Perdede bir sonuç sunduğunuz anda seyircinin işine karışıyorsunuz demektir.
Sanatta tanımlamalar anlamsızdır. Etiketler bavullara konur… Sanatta bütün yolların geçerli olduğu kanısındayım.
Fellini’ye Göre Sinemanın En İyi 10 Filmi
The Circus, Charlie Chaplin, 1928
Stagecoach, John Ford, 1939
Rashomon, Akira Kurosawa, 1950
The Dicreet Charm of the Bourgeoisie, Luis Bunuel, 1972
2001: A Space Odyssey, Stanley Kubrick, 1968
Paisan, Roberto Rossellini, 1946
The Birds, Alfred Hitchcock, 1963
Wild Strawberries, Ingmar Bergman, 1957
8 ½, Federico Fellini, 1963
The Marx Brothers Filmleri
1969 yapımı Satyricon filminde Orhan Veli Kanık’ın İçinde şiirine yer vermiştir.
Denizlerimiz var, güneş içinde
Ağaçlarımız var, yaprak içinde
Sabah akşam gider gider, geliriz
Denizlerimiz, ağaçlarımız arasında yokluk içinde…
Hiçbir film eleştirmeninin yazdıkları filmden fazlasını söylemez, ancak eleştirmenler ellerinden geleni yaparak bizim aksini düşünmemizi sağlamaya çalışıyorlar!
Ben gerçeği herkesin kendisinin bulması gerektiğine inanırım. Bana kalırsa, sosyal bir öbek için bir çağrı hazırlamak, ya da herkes için çağrı olacak bir film çevirmek boşunadır. Bir topluluğa hitap edilebileceğine inanmıyorum. Çünkü topluluk dediğimiz nedir ki? Her birinin kendi gerçeği olan belli sayıda bireylerin toplamı. Filmlerimin bir sonu olmayışının nedeni de budur. Filmlerimin hiçbir zaman basit bir çözümü yoktur. Bana kalırsa, bir sonuca ulaşan herhangi bir öykü anlatmak, sözün tam anlamıyla ahlâk dışıdır. Perdede bir sonuç sunduğunuz anda seyircinin işine karışıyorsunuz demektir.
Sanatta tanımlamalar anlamsızdır. Etiketler bavullara konur… Sanatta bütün yolların geçerli olduğu kanısındayım.
Fellini’ye Göre Sinemanın En İyi 10 Filmi
The Circus, Charlie Chaplin, 1928
Stagecoach, John Ford, 1939
Rashomon, Akira Kurosawa, 1950
The Dicreet Charm of the Bourgeoisie, Luis Bunuel, 1972
2001: A Space Odyssey, Stanley Kubrick, 1968
Paisan, Roberto Rossellini, 1946
The Birds, Alfred Hitchcock, 1963
Wild Strawberries, Ingmar Bergman, 1957
8 ½, Federico Fellini, 1963
The Marx Brothers Filmleri
1969 yapımı Satyricon filminde Orhan Veli Kanık’ın İçinde şiirine yer vermiştir.
Denizlerimiz var, güneş içinde
Ağaçlarımız var, yaprak içinde
Sabah akşam gider gider, geliriz
Denizlerimiz, ağaçlarımız arasında yokluk içinde…