15 Eylül 2018

Umut çiçeği açtığı sürece, onların ahı yok etmez sonsuz sevgiyi...Dante Alighieri


Ey okur, dağda sise yakalanıp da, çevreyi gözlerinin üstündeki perdenin gerisinden gören köstebekler gibi gördünse sen de dünyayı, anımsa nemli, yoğun buhar dağılmaya başlayınca süzülen güneşin cılız ışığını; gözlerinde canlandırırsan bu olayı, düş gücün kavrar benim de batmakta olan güneşi nasıl algıladığımı.
ve aklım öyle kapandı ki kendi içine, dıştan gelen hiçbir nesne giremez oldu içine.

 Güzel babam, ne olur söyle, hangi günahtan arınıyorlar bulunduğumuz dairede? Ayaklarımız dursa da, sen konuşmayı kesme.

Doğal sevgi hep hatadan arınmıştır, ama öteki hata edebilir, değersiz bir nesne seçerek, gereğinden fazla ya da gereğinden az severek.

Üstümüzdeki üç dairede gözyaşı dökmekte; söylemeyeceğim nasıl bölündüğünü üçe, kendin arayıp bulasın diye.
 
Bütün bu satırlar, birer sorgulama niteliği taşıyor gibi. Genel olarak Dante'nin sorusu şu: İnsanın aklını ve ruhunu gerçeklere kapatan nedir? Günah nedir ve neden böyle şiddetle cezalandırılıyoruz? Neden doğayı, doğal olanı bırakıp yapay, değersiz olguların peşinden koşuyoruz? İnsanı yozlaştıran, bozan nedir? İnsanın doğası mıdır bu?
"Hayır" der Dante "Dünyanın kötüleşmesinin nedeni sütünüzün bozukluğu değil demek ki, neden; dünyanın kötü yönetilmesi, vaktiyle Roma güzel kılmıştı dünyayı, çünkü iki güneşi vardı, biri dünyanın yolunu, biri Tanrı'nın yolunu aydınlatırdı. Ama güneşler söndürdü birbirlerini kılıç asayla birleşince."
 
 Aklının keskin gözlerini bana çevirirsen” dedi o, “yol göstermeye kalkan körlerin düştükleri hatayı
görürsün hemen.  Herkes özgür iradeye sahiptir, davranışlarımızın sonuçları yaptığımız seçimlerden oluşur. Yeter ki, dünyaya köstebekler gibi kör gözlerle bakıp, aklımızı kapatmayalım.  Vergillius'un son sözleri de böyledir: Benden tek söz, tek işaret bekleme; aklın özgür şimdi, doğru ve sağlıklı da, hata edersin uymazsan ona: artık tacını da, külahını da bırakıyorum sana.

Birçoklarının yüreklerinde adalet var; fakat yaydan ihtiyatla atılan ok gibi oradan geç çıkıyor. Senin halkın adaleti dudaklarında taşıyor!


Dilerim en büyük isteğiniz bir an önce gerçekleşir sevgi dolu engin göklere kabul edilirsiniz.

Özgürlüğün değerini uğrunda can verenler bilir en iyi.

çünkü düşüncesinin üstüne düşünce yeşerten,
uzaklaşmış olur ereğinden,
ikinci düşünce güçsüz kılar ilkini.

Gökte buluyorsunuz her şeyin nedenini
siz canlılar, her şey sanki
onunla sürükleniyormuş gibi.
Böyle olsaydı,hiçbir şey elinizde olmazdı,
iyiliğe sevinmenin, kötülüğe üzülmenin,
bir anlamı kalmazdı.

"Araf"