Kışlalı, ''Cumhuriyet mi, demokrasi mi'' tartışmasına tepkisini kitabına verdiği ''Ben Demokrat Değilim'' adıyla ortaya koyuyor. ''Demokrasi uğruna Cumhuriyet'in yıkılmasına izin verilmeli mi'' sorusuna ''Hayır'' yanıtını veren Kışlalı, ''Çünkü eğer Cumhuriyet'i koruyabilirseniz, yitirdiğiniz demokrasiye bir gün yeniden kavuşabilirsiniz. Ama eğer Cumhuriyet'i yitirirseniz, demokrasiyi de zaten yitirmişsiniz demektir'' açıklamasını yapıyor. ''Türkiye'nin gündeminde yerleri değişmeyen'' konuların ana başlıkları oluşturduğu kitabında Kışlalı, Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan yazılarının yanında bir bilim adamı olarak ''Asker ve Siyaset'' üzerine kuramsal bir çalışma yapıyor.
Kışlalı, basılmış halini göremeyeceği son kitabında, ''Ordu ve Siyaset, Atatürk ve Kemalizm, Demokrasi, Laiklik ve Türban, Güneydoğu Sorunu, Sol, Kültür ve Yazın'' ana başlıklarıyla Türkiye'nin içinde bulunduğu durumu tarihsel gelişim sürecinde irdeliyor.
Kışlalı, 9. kitabına yazdığı önsözde, demokrasisi köklü olan ülkelerde ''çok özel durumlar dışında'' ordunun, ''duyar, görür, düşünür'' ama konuşmaz olduğuna dikkat çekerek ''Ama gelişmişlik sürecinde geride kalmış olan ülkelerde niçin konuştuğu da önemlidir. Ve bu arada, Türkiye'de eskiden konuşmazken niçin şimdi konuştuğu ise ayrıca önemlidir'' diyor.
Kışlalı, kitabında kendi sıraladığı şu soruların yanıtlarını bilimsel duyarlılıkla ortaya koyuyor: ''Ordu niçin ve ne zaman siyasete karışır? Hangi koşullar üst üste eklendiğinde darbe yapar?
Siyasal iktidara doğrudan ya da dolaylı olarak el koyduğunda, yönünü belirleyen etkenler nelerdir? Ordunun ideolojisi nasıl oluşur, nasıl değişir? 27 Mayıs'ın ordusu ile 12 Eylül'ün ordusu niçin düşman kardeşlerdir? Bugünün ordusu niçin 12 Eylül'ün ordusu değildir? 28 Şubat'ın anlamı nedir? Daha başka türlü sormak gerekirse: Eğer Türk ordusu her zaman Atatürkçü ise toplum yaşamında kısa sayılabilecek aralıklarla yaptığı darbelerdeki tutum farkları, nasıl açıklanabilir?''
Kışlalı, Türkiye'de yaratılan kavram kargaşasına tepkisini, kitabına adını verdiği ''Ben Demokrat Değilim'' yazısında şöyle gösteriyor:
''Eğer Çiller'ler, Birdal'lar, kara kitapların yazarları, numaracı cumhuriyetçiler demokrat ise...
Ben demokrat değilim!
Eğer demokrasinin olanaklarını demokrasiyi yıkmak için kullananlar demokrat ise... Eğer dinin siyasetini ve ticaretini yapanlar demokrat ise...
Ben demokrat değilim!
Eğer yalancıları, hırsızları, Türkiye'nin düşmanlarınca beslenenleri, çeteleri koruyan düzenin adı demokrasi ise... Eğer demokrasi buysa...
Ben demokrat değilim!
Eğer demokrasi adına Cumhuriyet'in temellerine kazmayı vuranlar demokrat ise...
Ben demokrat değilim!
Ve onların demokrat yaftasını taşıdıkları bir yerde ben demokrat olmak istemiyorum...
Çünkü onlarla aynı sıfatı taşımaktan utanıyorum!''