24 Temmuz 2018

Behçet Kemal Çağlar - Hal Tercümesi


Yalınayak basardım yaz - kış toprağa;
Odun toplamıya giderdim dağa;
Ata üzengisiz binmekti derdim;
Bazlamaya çaman sürer de yerdim;
Bezir yağı idi yanan lâmbamda,
Yıldız saya saya uyurdum damda;
Yufka pişirmeye firez yolardım;
Yazları üst daldan kiraz yolardım;
Yonca otlatırdım sarı Tosuna.
Bayılırdım yanık uıı kokusuna
Güzün değirmende nöbet beklerken.
Büyük anam «Yasin, babam «Türküm ben»
Ezberletirlerdi kışın her gece.
Anam baş ucuma gelir, gizlice,
«Keloğlan masalı» söyler giderdi.
Nutuk söyletmekti hocamın derdi.
Amcamın yanında askerdim dimdik.
Yazın köylü, kışın şehirli idik.
Mektepte leyliydim, bir uzun kıştı,
Kitaplar okudum, aklım karıştı,
Dünya güzelini düşümde gördüm.
Denizi on altı yaşımda gördüm
«Maden Mektebi» ne zorla giderken,
Sonra Avrupayı dolaştım da ben.
Çeşit çeşit süsler - keyifler gördüm;
Yine de gözümde tüterdi yurdum.
Gurbette vatanı yaman özledim,
Yine acıkınca çaman özledim,
Yine yıkanmaya aradım dere,
Bildim: çabalamam benim boş yere;
Ben ki hep bu dağın - taşın çocuğu,
Yüz yıl geçse on beş yaşın çocuğu.