Abraham Lincoln, en iyi ABD başkanı olmasının yanı
sıra suikast ile öldürülen ilk başkan olmuştur. Tahmin edeceğiniz gibi
tek bir suikast girişimine maruz kalmamıştır. Birkaç kere girişimlerde
bulunulmuş; ama başarısız olunmuştur. Savaş ve köleliğin kaldırılması
sonrasında Lincoln, Beyaz Saray’da daha fazla çalışmaya başlamıştı.
Savaşın harap ettiği ülkenin yeniden onarılması gerekiyordu. Şimdiki amaç ise kölelerin yardımı olmaksızın işleri sürdürebilmekti.
Amerikan İç Savaşı bittikten birkaç gün sonraydı ve İyi Cuma adı
verilen Hıristiyan Bayramı 14 Nisan’da kutlanıyordu. O gün yine geç
saatlere kadar çalıştı ve akşamüzeri karısı Mary ile arabayla gezintiye
çıktı. Ardından Fords Tiyatrosu‘nda “Amerikalı Kuzenimiz”
isimli tiyatro oyununu görmeye gideceklerdi. Saat sekizden sonra eşiyle
arabaya binip gezintiye çıktılar ve ardından birkaç arkadaşlarını daha
alarak tiyatroya gittiler. Oyun başlamıştı ve seyirciler onları görünce
selamlamaya kalkmışlardı.
Oyun oldukça komikti ve üçüncü perde sırasında herkes sahneye
yoğunlaşmıştı. İşte tam da o sırada bir silah sesi duyulmuştu. Daha
sonra da devlet locasından çığlıklar yükselmişti. Abraham Lincoln’ü
öldüren kişi, John Wilkes Booth isimli aşırı güneyli bir oyuncuydu. Aynı zamanda Konfederasyon adına çalışan Maryland’li bir casustu.
Booth daha önce de Lincoln’ü Konfederasyona kaçırmayı planlamıştı.
Ama bu fikrini değiştirerek, suikasta planları yapmaya başladı.
Tiyatroya geleceklerini öğrendiğinde ise harekete geçti. Balkonun arka
kısmında bir delik açtı ve bekledi. En komik anın gelmesini bekleyerek,
silah sesinin duyulmamasını düşünmüştü. Booth gülme sesleri arasında
Lincoln’ü başından vurdu ve sahneye atladı. Sahnede “Sic semper tyrannis!” (Daima tiranlar için) diye bağırarak kaçtı.
Suikastın ardından Lincoln, tiyatronun karşısındaki eve taşındı. 15
Nisan 1865 sabahında ise Lincoln hayatını kaybetti. Cenazesi Illinois’e
trenle götürüldü. Mezarı, Springfield’deki The Oak Ridge Anıtı‘ndadır. Lincoln Anıtı ise 1922 yılında tamamlanmıştır ve Washington’da bulunmaktadır.
Lincoln’ün suikastçısı John Wilkes Booth ise olaydan 12 gün sonra
federal ajanlar tarafından bulunmuştur. Washington’da sıkıyönetim ilan
edilmiştir ve ikinci başkan Andrew Johnson göreve çağrılmıştır. Booth
ise Virginia’daki bir ahırda öldürülmüştür. Aynı zamanda suikastta rol
oynayan biri kadın toplamda 8 kişiden dördü idam edilmiştir. Diğerleri
ise hapis cezasına çarptırılmıştır. İdam edilenler arasında Mary Surratt ise ABD hükümeti tarafından idam edilen ilk kadındır.
Abraham Lincoln’ün Dini İnancı
Abraham Lincoln’ün Dini İnancı
Abraham
Lincoln’ün dini inancı da en çok merak edilen konular arasında yer
alıyordu. 1846 yılında evanjelist rakibi Peter Cartwright, Lincoln’ü
dinsiz olmakla suçlamıştı. Lincoln’ün dini görüşü de bu şekilde ortaya
çıkmıştır. Tanrıya inanan ama dini reddeden ya da şüpheyle bakan biri
olduğu anlaşılmıştır. Eddie ve Willie isimli iki oğlunun ölümünden sonra
ise İncil okumaya başlamıştır.
Abraham Lincoln’ün hiçbir zaman Tanrıyı, kendi politikalarının son
otoritesi olarak görmediği bilinmektedir. Suikast sonrasında masasında
bulunan tarihsiz notların ise inancı ile ilgili en doğru bilgiyi verdiği
bilinmektedir. Notlardan birisinde; “Tanrının iradesi üstün gelir” yazılıydı.