Tahtlar, sunaklar, zindanlar, yargı yerleri
Krallık asâları, papalık taçlarıyla,
Kılıçlar, zincirlerle, hesaplı bir haksızlığın
Yanlış bilgilerle dolu koca kitaplarıyla
Ezilen zavallı insanların
Bilinmez bir tapınağın hortlakları,
Korkunç, barbar gölgeler gibi dolaştıkları yerler…
Yaban, azgın, karanlık, aşağılık ve korkunç
Nice adlar altında nice kılığa giren,
Ne tanrıca, ne insanca sevilen bu iğrenç karaltılar
Dünyaların zorbası Jupiter’di hep;
Ulusların ürkerek kanları ve umutsuzluktan yenik yürekleriyle,
Ve sevgileriyle boyun eğdikleri,
Sunaklarına toz içinde, çelenksiz sürüklendikleri,
İnsanların çaresiz gözyaşları içinde baş verdikleri,
Korkuyla, nefrete dönen bir korkuyla, övdükleri
O asık yüzlü, ürküten putlar yıkılıyor şimdi
Kimsesiz kutsal mezarlarının toprağı üstüne…
O iğrenç maske düştü artık, insan
Boyunduruksuz, özgür, sınırsız ama eşit,
Ne sınıf, ne oymak, ne ulus,
Korkudan, baskıdan, ezilmekten uzak
Kendi başına buyruk insan